DEPREMDE OLUMLU VE OLUMSUZ EYLEMLER
Deprem bir afettir ve bütün toplumun birlikte olmasını gerektiren bir olaydır. Hele ki millet olmanın gereği bu tür afetleri birlikte karşılamaktır. Bununla birlikte müslümanlar birbirinin kardeşidir.
Ebu Musa el-Eşari (ra)’den rivayet olunduğuna göre Rasulullah (asm) şöyle demiştir:
"Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir, buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Resul-i Ekrem) parmaklarını birbirinin arasına geçirip kenetledi." (Buhari, Salat 88, Müslim, Birr 65)
İşte bu perspektiften bakarak diyebiliriz ki böyle bir elim olayda birlik ve beraberliğin elzem olduğu aşikardır. Ancak müşahede ediyoruz ki bazı maksatlı ve art niyetli çabalar hiç te eksik olmuyor ve şer güçler fırsattan istifade ederek ortalığı karıştırmaya, bulanık suda balık almaya devam ediyor, bazı iyiy niyetli kişiler de bunlara alet oluyor.
İçimizdeki hainler boş durmuyor, ellerindeki bütün araçları kullanarak birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışıyor, dış düşmanların emelleri doğrultusunda büyük çaba gösteriyorlar.
Ancak bunun karşısında iyi örnekler, olağanüstü özverili hareketler de az değil. Bunlar bu demoralist ortamda bize moral veriyor, ‘var bir şey var bu millette ‘ diyerek 15 Temmuzda gözlerimiz yaşatan milli şahlanışın tekrarlandığı bir büyük hareket var.
Depremin ilk saatlerinde afet mahalline hareket eden devlet güçleri yanında sivil toplum hareketleri ve bireysel hassasiyet bize güç veriyor ve millet olmanın gereğinin sergilendiğine tanık oluyoruz. Bu oluşumlar yangın yüreğimize su serpiyor.
Ülkenin her yanında giden yardımların yaraları sarmakta ne büyük atılım olduğu aşikardır.
Yabancı ülkelerin ve özellikle müsliman ülkelerin yardımları da bu tabii afette psikolojik olarak bize güç kazandırıyor, dünya barışına katkı sağıyor elbette...
Dahası inanç birliği olduğumuz dünyada bu yardımlaşma ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğu aşikardır. Bundan da önemlisi milletçe dayanışma ve yardımlaşmanın birlik ve beraberliğimize katkısı bu tür tabii afetlerin önemli kazanımlarından sayılabilir.
Tabii ki sırf bu olumlu sonuçlarından dolayı hiçbir afet arzulanacak bir olay değildir. Bu afetleri önlemek için yapılacak çalışmalarından geri kalmak hiç te arzulanacak bir duygu durumu olamaz.
Münferit bazı olumsuz davranışlar yanında bu tür olumlu hareketleri varlığı milletçe gönenebileceğimiz bir ortam oluşturmakta, bu da bu tür felaketlere göğüs germekte bizi güçlü kılmaktadır.
Diyelim- mehterbaşının dediği gibi- ‘’hayırlar feth ola, şerler def ola’’ Allah bu her türlü felaketlerden milletimizi ve bütün dünya milletlerini korusun