İki şeker al gel hadi...Bak çay demlemiş külümde martılar
Göz göze geldi iki merhaba ile
Avucumun içinin bildiği sokaklar
Kalabalıktı
Kusurlu insanlar vardı,
Kir tutmayan
Kurumuş sözler sudan sebepli
İnecek düş bekleyen,
İskele çımaları
Ve...
Etekleri tutuşmamış konuşkan kadınlar
Diş sıktık,tırnak yedik
Tanrımızı sevdik,
Eylülken İstanbul mavisi
Ne vardı... Ne yoktu...
Bütün yanlışlar yanlıştı
Bütün yanlışlar pişman
Güz güneşinde deniz kurutuyordu,
Sabırsız bir sabır
Zarflanıyordu saatsiz maarif takvimleri
Pul biriktirirken,
Su yutmuş balıklar
Kaşlarından tanıyordu el yazısı bir hüznü,
Bahçe kapılarının sarmaşıkları
Boynunda köstek zinciri
Saklanmış gün arıyordu,
Yeni yetme cümlelerin ebesi dudaklar
İyi bir gündü o
İyi günler diliyordu
Omuzlara yaslanmış hoşça kal'lar
Şimdiye az vardı
Sonraya çok
Döküldüğü yerde çoğalan çiçekler gezdiriyordu,
Elimizden hüzün yiyen kuşlar
Gözleri dolu bulutlar vardı
Sırtı hırkasız rüzgârlar
kahverengi bir ut sesi
bir gazelhan
iki dirhem göz nemi
Ve...
Bizden önceki sen ve benler
Bütün yanlışlar yanlıştı
Bütün yanlışlar pişman
Kundaklanmamış göz bebekleri,
Aynı heceleri fısıldıyordu
Hıçkırıyorduk birlikte,
Birileri bizi anıyordu
Demir Mutlugil