Yüksek saldırı kulelerinin yapılması beyanındadır
Hünkar emretti
Yüksek kuleler yapıla
Surların ve kalelerin boyundan yüksek ola boyları
Kendileri muhkem ola
Leventlerim ona tırmana
Erkan-ı Harp seyirtti
Yüzlerce mühendis usta ve işçi
Koyuldular işehem de ne koyulmak
Binbir çaba binbir gayretle
Yaptılar
Oracıkta bir sürü kule
Yaptılar yaptılar yaptılar
Ama ne kule
Makaralar yerleştirdiler altlarına tekerlek yerine
Sürdüler kalelerin böğrüne
Yüzlerce yeniçeriler
pürsilah
Pürsilah binlerce yeniçeriler
Sipahiler
Coşkuyla şevkle aşkla
Şehit olmak aşkıyla
Müjdesine ermek için Ulu Peygamber’in
Umut ederek orada kaderin sürprizine
Atılıyorlardı düşmanın üstüne çarpışmak için
Çarpışarak ya şehit ya gazi olmak için
Bir bir ardı sıra bir bir peşine
Şehit oluyorlardı
Ardlarından başa askerler geliyordu
Sipahiler yeniçeriler
Bir bir ardı sıra bir bir peşine
Bir bir ardı sıra bir bir peşine
Bir bir ardı sıra bir bir peşine
Rumlar zalim Rumlar korkunç Rumlar acımasız
Tam anlamıyla vahşi
Kızgın katran döküyorlar üstlerine
Yakıyorlardı askerlerimizi
Cehennem ateşiyle Rum ateşiyle
Vazgeçmiyordu askerlerimiz
Cennete gidercesine
Şairin dediği gibi
Ölüp gidiyordu bizans askeri
Pisi pisine
Ama vazgeçmiyorlardı
Ölümüne savaşıyorlardı
Vatanlarını Sultan Mehmed’e bırakmıyacaklardı
Hep böyle olmuştu
Umutları vardı
Umutları sağlamdı geçmiş deneyimlerden
Sultan Murad’ı bile yüzgeri etmişlerdi
Bunu da savacaklardı
Kanlarının son damlasına kadar savaşacaklardı
Bize melekler yardım edecek diyorlardı
En sıkıştığımız zamanda
Meryem Ana odusuyla yetişecekti
Biz kurtaracaktı bu vahşi Türklerden
Türkler Ahır Zamanda gelecek Deccal’ın ordusuydu
Allah bizden yanaydı
Bu yüksek kuleler şeytan arabalarıydı
Onları yakmak yok etmek kolaydı
Yapamadılar edemediler
O kutlu askeri yok edemediler
Konstantiniyye fetholunacaktı
Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan
Onu fetheden asker ne güzel askerdi
Ahmet Kemal