Muhayyer Ve Uşşaki

Çaylak yeşili
Çiyan zehiri
Ölüsüne dirisini
Sonradan görme sendrumu olsa öylesine olsa böylesi
Bir de güruhu ki kalbi üzen sinirleri koparan kasları dokuları öldüren beyinleri delercesine gürültü
Bir kıyamet kilidi...
Helaya kenefe direksiyon sallayarak
Yatırımını ve bütün birikimini başka yol usul kanun kitap bilmediği
Mutsuz güvensiz tohumlaşmanın toplumsallaştırdığı kinden öfkeden fitneden fesattan
Cahili aydınıyla,
Türbanlı türbansız herkesi kavgadan nizahtan zil zurna edip aynı cinnetin ortaklığına zincirleyip bağladığı
Maydonoz almaya giderken bile pazarcının tezgahına sürdüğü arabadan
Varıyom haaa
Geliyom haaa
Seçim sırası deprem çığlıkları cinsi her yeri her tarafa yıkıp döken hır gür homurtularıyla
Karşı çıkanı başka aklı fikri yolu yaklaşımı ve yordamı olmayan ya zindana
Yahut kabristana
Ben burdaysam her hakka sahip ferihtaşından ilahım sense keyfi buyruğuma mahkum
Ezik perişan böceğisin bilen kabulle doğrulttuğu ölüm saçan kusuntuları herkes
Herkese
Birbirine konuşlanmış küskün kesat kahredici mesafeleri ebediyyen bozuşmuşluğun
Hem lanetli güvencesi hem de netlik durumu değişmez garantisi sayarak
Hafta içi her gün, her dakka, her an, her saliseye
Çerçevesi geniş, porseleni ve ağırlığı artırılmış porsiyonlarda
Bütün hıncını trafikten çıkarıp alan insanlık dışı canavarlaşmalarla
Bu nasıl törpüyse işe gidiş gelişlerle patır kütür sonunu getiren hayatın
Törenlerinde
Tramvaylarında
Sırada kuyrukta nöbette telaşta hem ıssız hem kalabalık
Tan yeli esimini sürgünlere yoran
Seher vaktinden gece zindanlarına
Her.. münasip ve müsait
Müsamaha göstererek tolere edilen her kabul ve kanıksama
Yukardan süzülerek pencereye takılı gözlükleriyle gecenin sarhoş avutan ılık ve serinliğinde
Marullara
Hardallara
Nihavent nergislere
Afaki leylaklara
Kitabın durduğu yeri rüzgar çeviriyor sokağın çıkış yeri suya yokuşa köprü kurmuş dağ
Ay ışığı sayfalardan insan esamesi okuyor, ıssız kapılara bağlı bahçeler boynunda ışıldaklı hüzünler
Fışkıran kalabalığın ortasından
Bostanların çatırdayarak kavun karpuzlaşacağına

Halı sahadan filizlenip boy vererek fidelere fidanlara insandan kalan vasiyetini
Davul gibi gergin zil gibi oynak
Ve turnikelerde turnuvalarda döke saça tur dönen şehir denen çukur kabristandaki
Can çekişerek çığrışan çayır çimenler

Seyfi Karaca…. Mart/24

( Muhayyer Ve Uşşaki başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 11.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.