Yıllardır uyutulan, morfinlenen, bastırılan, korkutulan, horlanan bir millet, bunca entrikaya, bunca dalavereye rağmen uyanmaya başladı.
200
yıldır bütün güçleriyle saldıran iç ve dış düşmanlarına rağmen boynuna
geçirilen boyunduruğu koparmaya başladı. Giydirilen ölü gömleğini
yırtmaya başladı. Diri diri gömdüler; o kefenini yırtıp mezarını
tırnaklarıyla kazıyarak oradan başını çıkartmaya başladı.
Şimdi
ellerinden gelen tüm imkanları kullanarak son bir çabayla mezarından
başını çıkararak kalkmaya çalışan bu millete saldırarak onu tarihin
mezarlığına gömmek ve yok etmek istiyorlar, ama başaramıyorlar,
başaramayacaklar.
Bediüzzaman’ın
deyişiyle ‘İstikbal’de en yüksek seda İslam’ın sedası olacaktır ‘.
Evet, yine Kur ’ani bir ifadeyle diyoruz ki ‘Kafirler istemese de Allah
nurunu tamamlayacaktır’.
Evet,
tam 2 asırdır bütün şer güçler birleşti ve cephelerde mağlup
edemedikleri İslam dünyasını içten içe çürütme yoluna gittiler.
Oryantalizmin planlı faaliyetleri sonucu İslam ülkelerinde beşinci kol
faaliyetleri yaparak kendilerine yandaş edindiler.
Gerek
medya, gerek intelijansiya aracıyla zehirlerini zerk ettiler. Bazen
sanat, bazen eğlence, bazen de sapık ideolojiler vasıtasıyla güçlerini
artırdılar. Bünyeye mikrop gibi girdiler, kanser gibi yerleştiler ve
bünyeyi sardılar. Milliyetçilik fikirleriyle İslam ümmetini
parçaladılar, bölük pörçük ettiler. Fırkalara ayırdılar. Küçük küçük
parçalara ayırdılar. Suni devletçikler meydana getirdiler. İçlerinde
seçtikleri hainler vasıtasıyla yaptılar bunu. Ve sonra bu parçaları
emirlerindeki diktatörler eliyle ezim ezim ezdiler.
İşte
şimdi bu ezilmiş millet, yakılıp yıkılmış İslam milleti küllerinden
doğuyor, kendine geliyor silkiniyor ve üzerindeki ölü toprağını
silkeliyor.
Etrafta duyulan bu canhıraş feryatlar yarasa çığlıklarıdır. Yüzyıllardır bastırdıkları hakikatin sesini, dirilişinin fark edilmemesini istiyorlar, yırtınıyorlar, feryat ediyorlar.
İşte
bir diriliş başlamıştır. Her şeye rağmen, bütün bastırmalara rağmen,
bütün engellemelere rağmen büyük diriliş başlamıştır. Görünen o ki büyük
bir dev zorla uyutulduğu son uykusundan uyanmaktadır. Her türlü
uyuşturma ve uyutma çabalarına rağmen uyanıyor ve silkinip kendine
geliyor.
Şimdi
bu uyanışın ilk işaretleri verilmiştir. Ancak düşman boş durmamaktadır.
Yeni silahlar üretmekte saldırmaya başlamıştır bile. Bin bir türlü
yalan ve dolanla, bin bir türlü hile ve entrikalarla donanmış olarak
saldırmakta düşman. Kah basit bir olayı bahane etmekte, kah yeni
söylemler üreterek karşımıza çıkmakta, yeni oyunlar icat ederek
saldırmaktadır.
İslam
milleti uyanmıştır artık. Kendisine yapılan suikastların farkına
varmıştır. Yüzyıllık yanlışı sonlandırmaya kararlıdır. Artık
yenilmeyecek, aldatılmayacaktır. Artık oyuna gelmeyecektir. Düşmanın
oyunlarını sezmiştir. Düşmanın entrika ve hilesini çözmüştür.
Bu
uyanışı kimse durduramayacaktır. Gün diriliş günüdür. Diriliş
başlamıştır artık. Biz de diyelim şairin diliyle: Devrim irinle
kanla/Evrim günlük sularla/Bizse diriliş eriyiz/Bengisu bengisu kayna ve
çağla’