MASAL OLDU
Dün gibi hatırlarım
Savaştan yeni çıkmış ülkenin
çocuklarıydık biz
Hilafet gitmiş, Cumhuriyet gelmişti
Yıldız sarayından Anadolu ya kaçmıştı
Atam
Yokluk çoktu,
Şeker kamışından şekeri kendileri
yapar
Kurtuluşu toprakta bulurlardı
Ekip biçip un edip ekmeğini kendileri
yaparlardı
Hiç unutmam bazen şehirden
Francala getirirlerdi (beyaz ekmek)
Francala ile bazlamayı katık ederdik
Bir zeytinle ne kadar çok ekmek
yemenin yarışını yapardık
Bulama gelirdi şehirden
Hacıbekir yazardı üzerinde Arapça
Lükstü küçücük kutulara beslenme diye
konurdu
Tahin pekmez karışımı ekmeğe
sürülürdü
Ne de lezzetliydi doğal gübrede
yetişen sebzeler
Derelerden el ile tutulurdu balıklar
Sıhhiyeler gezer köyleri, kerpetenle
çekerlerdi dişleri
Ya o çerçiler inci boncuk ne de
güzeldiler
Bohçacılar, kalaycılar,
Köyün delisi velisi bilirdi herkes
birbirini
Zenginlerin beslemesi olurdu
Boğazı tokluğuna çalıştırılırdı
Valizler tahtadandı, At ve eşek
ulaşım aracı
Gelinler asker, Kayınvalideler
kumandandı
İmece yapardı köylüler, fabrikamı,
makinemi vardı!
Kendi yapar kendi yerse insan her
şeyin kıymetini de bilirdi
İsraf etmezsen olur bereket
Ne zaman Amerikan yardımı geldi
ülkeye
Süt tozu ve peyniri, hazıra alıştı
bozuldu ülkem
Ne varsa toprakta var, bir anlasa
insan
Bir karışın kıymetini bilseydik,
olmazdık böyle
Adresim yok ben herkesim
Bazen Anadolu dan, bazen saraylardan
seslenirim
Ne Arap’ım ne Acem, Türküm ben
konuşurum her yerden
eminnur güler acar