Emanet ile dolaşan, kulun rızkı bittiğinde
Anlatayım hangisini, koyar gider bu âlemden
Sayılı günler tükenip, ecel vakti çattığında
Düşlerini, ülküsünü, koyar gider bu âlemden
Pılısını, pırtısını, koyar gider bu âlemden
Veda vakti geldiğinde, generali, mareşali
Çıkararak üzerinden üniforma ve postalı
Zamanını tamamlayan, göçmen kuşları misali
Alayını, ordusunu, koyar gider bu âlemden
Etkisini, tepkisini, koyar gider bu âlemden
Milliyetle ayırmadan, İngiliz’i, İtalyan’ı
Alt edecek melekül mevt, yıkılmayan cümle canı
Değişmeyen hakikat bu, ormancısı, bahçıvanı
Ağacını, bitkisini, koyar gider bu âlemden
Çakalını, tilkisini, koyar gider bu âlemden
Duyulunca surun sesi, başlayınca ani telaş
Ülker yıldızlar kümesi, Samanyolu, Yedi Kardeş
Günü, vakti geldiğinde, hiç sönmez sanılan güneş
Batısını, doğusunu, koyar gider bu âlemden
Sistemini, uydusunu, koyar gider bu âlemden
İdrak eyleyemez kullar, bilinmeyen bilineni
Aynı potaya konacak, patronu ve iş göreni
Hiç kimsenin gücü yetmez, alt etmeye bu düzeni
Nahırını, sürüsünü, koyar gider bu âlemden
Şişeğini, toklusunu, koyar gider bu âlemden
Delili yabana atma, kulluğunu iyi tanı
Can nakdiyle orantılı, gurbet elin imtihanı
Bir gün mutlaka gelecek, yalancı dünyanın sonu
Secdesini, rükusunu, koyar gider bu âlemden
Eğrisini, doğrusunu, koyar gider bu âlemden
Fani cihan dostlarına, gönül köşkü meskûn mahal
Yaptığı hiçbir hamlede, boşuna çevirmez pedal
Yaratılış kanununa, karşı koyamaz Delibal
Şarkısını, türküsünü, koyar gider bu âlemden
Makamını, mevkisini, koyar gider bu âlemden
DELİBAL – Celil ÇINKIR