Dolaştım diyar diyar, oldum ben peripatetik
Kimi zaman tarumar, kimi zaman histerik
Yeni dünyaların kapısı sokaklar ve aynalardan
Saatlerce gözüme bakan ben görüntüleri
ve fotoğraf kareleri mekanikleşmiş camlardan
Faili vesikalık düşürdüğüm o sokaklarda
Astarı eskimiş ihtiyarlar dolaşmakta
Hatırlarında bir berduş sureti
Gözleri yorgun ve tebessümü eğreti
Yokluğun korkutuculuğundan ırak
varlığın ağırlığından hafif
Titrek bir zihin çerçevesi
küllere dönen bir çehre ile müradif
Her kapıyı çaldığım o günlerin esintisi
her şeyi tüketişim, her şeyin tükenişi
her kaldırımda ayak izlerim
Yalnız da olsam çoğul olmakta yetinir
Soğuk gerçeklikten saklanacak hiçbir yeri olmayan bu dünyayı bir tavernada izlerim
Titreyen gözlerime çarpar
kimliği meçhuller pazarından alınan gölgeden yaşamlar
Bükülmüş bir düşünce
artan arzulara çekilen yıkılmaz bir bulvar
Ölümcül günahlar olmuş membran
insan bedenine doldurulmuş mahluklara
Kozasına sıkışmış bedenlerle kaldım bir odada
Bir uzlet hayalet edimiyle
Bir merdiven altlığında üstün körü bir ritüelle
soyundum derimi, ayrıldım etten
Öldüğümü kimse bilmeyeceka
Yaşadığımı kimse bilmediğinden