Daha şurda bir ay önce geldi ha geleceksin diye yollarını gözlerdik , 

Gözlerimiz semada hilali aradı çıktı çıkacak bir heyecan ,bir şefkat , huzur doğdu, nurun doğdu şu günahkâr yüreğimize , kirler tozları aldık, temizlik yaptık seni temiz ağarlamak için,
 
Geldiğin günden bu yana gülden kokunu aldım gönlümü verdim sana sevgili. 

Ve bir gelişin vardı boş gelmedin eli dolu geldin, bereketle geldin, nice dolu dolu ibretler ile geldin ,cennet müjdesi ile geldin sultanım.

Gelişin evimize huzur oldu,fakir fukaranın sofrası ,yetimin öksüzün yüreğini okşayan ılık bir yel oldun ve asilere azap oldun,  bize açın halini hatırlattın , üstümüze esen rahmet rüzgarı oldun, dargınlara ve  küskünlere kapıları açtırdın  sevgili.

Hele bir gecen vardi sevgili Hz  Cebrail "in emrinden tüm dünyayı kuşatan nice sayısız melekler getirdin ki adı (Kadir Kecesi) , bizim için Hakk'a niyazda bulunsunlar diye,, Şeytanı bağlattın bizimle başbaşa kalmak için.

Sen geldin nefsimize bir tokat vurduk , kattı yüreğimizin merhemi oldun damağımıza farklı bir lezzet katın bereket ile geldin, sen gecelerimize nur, uykularımıza sır, gönül sarayimiza bülbülleri kıskandıran bir gülistan oldun , 

Raflarda tozlanmış Kur 'an'ı hatırlatın sayende hatimler indirdik, kara defterimize bir gümüş cila çektin.

Akşama kadar dedikodu gıybet  dolu şu kemiksiz dillere mühür oldun, harama bakmakta korkmayan gözlere perde oldun, ellerimizi ayağımızı kirli yollardan arındırdın, azgın nefsimize bir tokat vurduk sayende, 

Sevdana layıkmıyız bilmiyorum âmâ bari getirdiğin rahmeti sükuneti,ve merhameti, hoşgörüyü yayalım seni kıskanan ayların kalan on birine 

Ve doyamadan gidiyorsun sultanım şimdiden başladık özlemeye. 

Şimdi bizden Memnun olarak mı ayrılıp gidiyormusun , yoksa küsmüş bir haldemi gidiyorsun bilmiyorum âmâ inşallah memnun bir şekilde gidiyorsun sultanım , 

Çünkü biz pidesiz  etsiz butsuz iftarımızı yemez iken ah benim peygamberim iki cihan serverim günlerce evinden yemek pişmezdi, iftar için yiyecek bişey bulamaz iken Sadece bir hurma ile sahur yapardı , 

Biz sofrada enva-i çeşit çeşit yiyecek doldururken nice Müslüman kardeşlerimiz içecek suyu bile bulamayani hiç düşünemedik,  bir iki çeşit yemekle yetinmedik, bir kişilik oruç iki kişilik yemek yiyip oruç tuttuğumuzu zannetik, aza kanaat etmeyen bir ümmet olduk,, biliyorum şimdi gelse peygamberim vallahi yüzümüze bakmaz.

Sen geldin bir nebze olsun biraz toparlanmaya başladık kendimize çekim düzen verdik kafamızda, içimizde ve yüzümüzde derin izlerini bırakarak yuregimize bir damla rahmet göz yaşı bıraktın bizi bir düşmanın esirinden kurtardın ki bizi tekrar nefsimizle başbaşa bırakıp nereye gidiyorsun sultanım.
 
Sensiz tekrar başa döneceğiz, tekrar gıybetler haramlar kul hakkını hiçe sayacağız, kin, gururumuz ,nefretimiz, küskünlüğümüz ve dargınlığimız devam edecek sevgili.

Şimdi Onbir ayların ardında hüzünle  gidişini izliyorum sultanım, biz seni tuttuk sende tut bizi, 

Ne olur Allah’a kullarından memnun kaldım de şahidimuz ol şahit ol ki selamete çıkalım ne olur davacı olma yoksa hüsrana uğrarız. 

Belki hakkı ile kadrini bilmedik, bilenlere ne mutlu pek çok kusurlar eyledik, kusurlarımıza pişman olduk tevbe ettik istiğfar ettik, inşallah tertemiz bir sayfa açılır bu mahzun gönüllere , işte Bayramınız o zaman bayram olur.
 
Seni hakkı ile yad edene ne mutlu,
Seni içden yürekten tutan tüm mümin ve mümine kardeşlerimizin yüzünü kara çıkartma sultanım..

Nolur bizi sensiz bırakma Onbir ay sonra seni görüp göremeyeğimiz muamma.!

Rabbim seni tekrardan göndereceği günü bekliyoruz, 
Son sahur son iftar elveda sultanım elveda sevgili.
Ey mübarek Kur’an ay-ı gönüllere ğufran dertlere şaduman ihsan ay-ı ey sevgili üzülerek nemli gözlerimle güle güle diyorum.

Güle güle Selâm olsun sana ey sultanım Feyzinden bereketinden nasibini alanlarda eylesin Rabbim, Rahmeti keremi bol olan Erhame RAHİMİN.!

Fatma Alageyik
( Şahidimiz Ol Sultanım... başlıklı yazı Fatma Bacı tarafından 9.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu