Bu fırtınalar bana göre değil kaptan
Yelkenleri suya indirdiğim yaştayım.
Çünkü o gün direnmekten vazgeçtim,
Her şeyi kabüllendim o gün
O yüzden göze geldim ya zaten.
Ne sakin, ne kadar sevecen dediler hep.
Oysa zamanında ne çok açmıştım isyan bayrağını.
Bak kaptan!
Bir kere susmaya gör,
Bir kere indirmeye gör yelkenleri suya.
"Feda olsun gururumuz onu, ötekini övmek yolunda!"
Feda olsun da; Ya görmediğimiz saygı.
Ya şu tutuşan yüreğimize körükle gitmeler.
Yeniden mi açmalı isyan bayrağını?
Dizeler alabora olur mu hiç?
Yıkılır mı şiirin umutları de hele!
Ah kaptan!
Biz yazmak için doğmuşuz.
Yüreğimiz yufka,
Gözlerimiz sulu hep.
Sevgiyse gani...
Sen bakma yazamıyorum diyen o şair arkadaşa,
Yazar kaptan hem de alasını yazar..
Gün elimizden kayar mı hiç?
Eminim yine yazacaktır ve her yazdığı bittiğinde, ağlayacaktır.
Şairlik, yazarlık deformasyona uğrar mı hiç?
"Sevda en çok gece düşermiş insanın içine"
Leyli düşünceler bunlar, uyandırmalı...
Eğer öyle bir şansım olsaydı kaptan;
Hep maviye düş kurardım.
Denizler dalgalandıkça,
Yıldızlar parladıkça,
Büyürdü düşlerim
Ve paraşütsüz inerdim yer yüzüne,
Hiç düşünmeden.
Adım Mecnuna çıkmış bir kere,
Öyle ya kalbim hep aşkla çarpar.
Sahi aşk nedir kaptan?
Bak şimdi soruya
Kim tarif edebilmiş ki şimdiye kadar.
Sözümü geri aldım,
Boşuna yorma kafanı.
"Gözlerimin içinde yeşeren ağaçları görüyor musun?"
Git işine, git be kaptan nereden göreceksin ki?
Ya dökülen kirpiklerimde ki meltem esintisi?
Gençliğimin ilk filizlenişi var hatıralarda.
Hayata verdiklerimi alamasam da,
Bende de çok şeyi birikti hayatın,
Nereden bileceksin ki?
Göğsümde ay yıldız var benim
Ve toprağımda şehit kanı kaptan.
Ulusal Egemenlik günümdür bugün,
Çocukluktan bu yana bayramımdır.
Madem ki bu bayram armağanım,
Medar-ı iftiharım,
Atatürk'le varım.
Ne demiş şair;
"Beni bekleme Kaptan,
Ben umuda yolcuyum
Yüksüz, hafifçe gitmek istiyorum
Dur hele!
Önce şu eteğimde biriken taşları dökeyim.
Sonrası sen sağ, ben selamet...
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
22 Nisan 2024 Saat 16.45
Güzelçamlı-Kuşadası