Bir gölge geldi gözlerim önüne,

Siyah saçları ki leylim gecesi.

Nereden baksam bu işin sonuna,

Kara gözlerinde durur öncesi.


Seher yeli esti ak sokaklardan,

Kanım aktı kırmızı dudaklardan,

Bir buse kondurdu tâ uzaklardan,

İşte doldu bu hayatın güncesi.


Bulup geldi yöreme şafağıma

Yavaş yavaş yaklaştı yanağıma.

Ne söylese hoş gelir kulağıma,

Bir kelamı bin manzumun tümcesi.


Bir ezgi tuttu yüreğimden beni,

Aştım engin ufuklardan evreni.

Bin türlü yaralar şu öksüz teni,

Sesi soluğu kılıçtan incesi.


Verdi sinemi alazlı ateşe,

Ellerinden süzülür binbir neşe.

Her biri sümbül her biri menekşe,

Kıskanırmış çiçeklerin nicesi. 


Ben sanırdım kalbim dondu soğuktan,

Ateş ise çoktan yanmış doruktan.

Ne de olsa o doğacak ufuktan,

Ay şavkı sevdam yüceler yücesi. 


Ey kara gözlü kara kalpli dilber,

Bir sevda gelir ki bir ömür gider.

Tani bir mecnun olmuş ise eğer,

Böyle "Leyla" denilenin bizcesi

( Leylim Gecesi başlıklı yazı Tânî tarafından 14.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu