Online Üye
Online Ziyaretçi
Uzak diyarlarda bir deniz varmış
Dağlar ile yıldızlar arasında
Güneş yüzlü kız orada yaşarmış
Göz bebeklerinin en karasında
İpek eğirirmiş üç tel saçından
Atlas kumaş edip göğe serermiş
Uzanıpta bir uçurum ucundan
Kıvılcımları sayıp seyredermiş
Tüm işi buymuş güneş yüzlü kızın
Eğlenmis sırlar arkasında gizle
Bir gemi çarpmış gözüne ansızın
Savaştan çıkmış belli bir kaç izle
Belli ki yelkeni sağlam dikilmiş
Yara almamış çıktığı savaştan
Pruvasında bir adam dikilmiş
Yontulmuş kim bilir hangi taştan
Yönü çevrilmiş güneş yüzlü kıza
Önünde direnen dalga kırılmış
En sonunda varmış kuma ve tuza
Arkasında kalan damla darılmış
Taştan adam ayak basmış karaya
Demiş buraların sahibi benim
Koymuş hayallerini bir sıraya
Uçurumda durmalı benim evim
Düşe kalka tırmanmış o sahilden
Kolay olmamış epeyce uğraşmış
Geçmiş bin çeşit zehirli engelden
Ve güneş yüzlü kızla karşılaşmış
Şaşırıp kalmış uzun uzadıya
Geçip gitmiş çok asırlık zamanlar
Yüz çevirmiş gökte ki dolunaya
Sonraları hak vermiş inananlar
Kelimeler içinde resim çizmiş
Demiş ay karardı on dördünde
Dostlarım bakın bu çok garip bir iş
Hangi güneş dolaşır yeryüzünde
Demiş güneş yüzlü kıza sonrası
Benim burayı almaktı niyetim
Ben gönlü zengin bir umut tüccarı
İşte gördüğün gibi vaziyetim
Demiş ki tüccara güneş yüzlü kız
Senin umutların yetmez ki buna
Şu geçitlerin kapıları sonsuz
Anlat bir nasıl geldin sen buraya
Sözler tüccarın kalbinden çıkmış
Anlatmış bir bir tüm serencamını
Bir yıldız düşmüş ve önünde akmış
Oymuş kıran pusulanın camını
O yıldızı takip etmiş nedense
Büyüyle doldurmuş yelkenlerini
Beyaz ışık görmüş bir kaya dibinde
Böylece bırakmış dizginlerini
Yelkenlerimi sözlerimle ördüm
Her düğümü tek tek hayal ilmeği
Dost oldu yelkenim gözlerimle gördüm
Hem kim ne yapsın o varken gerçeği
Dinlemiş güneş yüzlü kız az biraz
Sonra umutların sana kalsın demiş
Hiç bir umut hayale denk olamaz
O tüccardan yelkenini istemiş
Yelkeni alıp göğe kanatlanmış
Geçmiş göğe sıralanan burçları
Semanın tozlarıyla sanatlanmış
Sürüklemiş peşinde kırlangıçları
Tüccar öyle bakakalmış gidene
Geç açılmış örtünün tuzakları
Oturup kalmış güneşin yerine
Kapanmış üstüne gözkapakları