İntihar gibi gel bana
Namlunun ucunda kaldı düşlerim
Ansızın çek tetiği
İntihar gibi gel bana
Olmasın artık geriye dönüşlerim
Bitir bu hayat denen anlamsız
dramatiği
Bilinmez bir labirentin içinde
buldum kendimi
Kayboldukça yürüdüm,
Yürüdükçe yoruldum...
Yoruldukça yoruldum!..
İntihar gibi gel bana
Çok özledim ölmeyi
Yıllarca görmediğim
birini özler gibi
Fazla bir beklenti içinde değilim
Yer de istemiyorum en ön
saflardan;
cenaze törenimde!..
Kucaklarda taşınmasın gözü yaşlı
siyah beyaz fotoğrafım
Zaten yalandan da olsa
güleceğim bu defa
Umutlarla vedalaştım
Sarıldım sımsıkı beni dünyaya
bağlayan ne varsa
Yıkarım korkuyu önünde etten bir
duvarsa
Bende korkudan eser yok inan
Kır zembereği dursun zaman!..
İlk duruşmada kırılmış zaten
kalemim
Sabıka kaydım barut kokularında
saklı
Bekaretini yitirmiş adaletin
asaleti
İz düşümüm fahişe dudakların ruj
lekelerinde
Rotam belirlenmiş bile; düştüğüm
gün ana rahmine
Doğduğum günden beri çektim Adem
ile Havva'nın günahını
Tanrı'ya adanmış adaklar
listesinde ilk sırada adım
Askıya alınmış bütün masallarım
Yarım asırlık kahramanıyım
hurafelerin
Yanlış değirmende öğütülmüş
gençliğim
Nevrim dönmüş kainatın pusulasında
Harem kurmuş boğazımda hıçkırıklar
Miting alanlarında militan
haykırışlarım var...
Karakollarda hep aynı ifadelerim
Her nezaretten bir rutubet kapmış
tenim
Sokaklar dolusu hislerim kabına
çekilmiş her gün batımında
Zaman aşımına uğramış çocukluk
aşkları
Biber gazından payını almış her
masum kelebek
Değiştirmeye kotam yetmez bu
densiz tabloyu
Gerek yok boşuna efor sarf etmeye
Ben mi yazdım sanki senaryoyu?
Adam yerine konmayacak otoriteler
sanki yerli yerinde
Mental olarak çöküntüye girmiş
basiretim
Hangi şair; aşka dair kafiye
yaparsa yapsın
Umrumda değil şimdi benim
Ruh halim sanal bir ortamda geri
dönüşüm kutusu
Silmek istiyorum lirik şiirlerimi
cep telefonumdan tek tek
Kopyalayıp yapıştırasım var uçsuz
bucaksız küfürleri
Navigasyonlar gösterirken yanlış
istikameti
Şahı ele veren piyonların niyeti
Başından belli bu kahpe düzende!..
Korkak olursan hayatınla ödersin
diyeti...
Benimkisi ölüme başkaldırış
Bitiş çizgisine ulaşmadan bitsin
bu çifte standartlı yarış!..
Öksüz kalsın artık hayaller
yumağı...
Mezarlıklarda sabahlasın sarhoş
nara artıkları!..
Yarı çıplak sarılsın kundağım
Yarım yamalak ninnilerle uyusun
içimdeki bebek
İttifak kurdum, yol yorgunu
cümlelerle
Şarkılara muhalefet oldum
Anarşik eylemlerle anıldım zaten
her daim gazete manşetlerinde!..
Kaldırımın birinde rüzgar okşasın
sol yanımdaki yaramı
Mutluluğun pozunu vereyim yalama
olmuş flaşlara
Kareye almayı unutmasınlar
elimdeki son sigaramı
Gölgen karanlık semada dolaşırken hormonların
mutlu mu?
Güneşin doğuşunu izlerken gel de
kapat ufkumu
Yavşakların fıtratında vardır her
gördüğü kadına eğilim
Göğsüne bastır cilveli yosmam
alkolik başımı
Şehvet duyarsam adam değilim!..
Yeniden başlamak beni yorar...
Hem bundan sonra neye yarar?
Nefes aldığım her an benim için
artık zarar
Kokunu duyayım bir kere
Sonsuza dek gül bahçesinde
hissedeceğim kendimi
Gel de unuttur bütün derdimi
Özeti bu işgal altındaki hikayemin...
Gerisini anlattırma boşuna!..
Yaşayamadım ki tek başına
Bunu da başaramam sensiz
Hadi daha fazla yalvartma ne olur?
Bir intihar gibi gel bana!..
...SENİ ÇOK SEVİYORUM...
ÖLÜRCESİNE...
_/' İbrahim Halil MANTIOĞLU '\_