Ne kadar sabretsem sızısı dinmiyor
Kalbim hüzün içinde, ruhumun hazzını kelepçeliyor eza veriyor
Aklım hürriyet bu olmasa gerek diyerek hayıflanıyor, etrafım nahoşlaşıyor
Atim ne kadar mücerretse, mazi hazin içinde meramını efkârıyla şimdi bana anlatıyor

Hani bir zamanlar edep hazla anılırdı
Bilemiyorum neden sessizliğiyle sinelerden uzaklaştı, oysa aşktı
Edip ancak onun letafetiyle yazardı, zira o muhterem bir sevda vuslatıydı
Gönül onunla muhabbet sürurunun aşkını koklarlardı ruhum için bulunmaz izzeti ikramdı

Şimdilerde geriye ne kaldı, aşk nazdı
Zariflik onun ikliminde müstesna bir zanaattı, hattat onu yazdı
Ebru toprağı suya düşen bir aşktı, melal ancak bu kadar sessizliğine aktı
Gözlerim temaşadan çok uzaklaştı, nazarım ise halimde bir başka sağanaktı öyle baktı

Ne salaca ve ne de musalla farkı ardı
Zevki sefa insanı hiddetle kuşattı, ruhum garipliğe elemle uzandı
Yaşamak bu kadar bağnazlığı barındırmamalıydı, tefekkür kalbimde yastı
Ne muhabbetin tadı kaldı ve ne de insan kimliğinde aşkın, hakikati yazılan bir romandı

Ey zaman sen göçüp giderken hali an
Şöyle bir bak aşksız geçmiyor zaman, hicran sinemde vakitsiz gam
Heveslerim kelepçeli, hülyam netameli, rüyam bozulan saat misali engelli
Hesap kalbi sayfamda hiddetli, zihnim aklım için çok dertli, vicdanım kiminle bedelleşti

Ey aziz dost sen ol nefesinle hale dol
Artık fakirliğime bir şevki koy, muhakemeyi sor, nerde meşkûk yol
Ne hamiyet kaldı ve nede melal umudu bıraktı, gönlüm huzurun sağanağını andı
Ruhum rahmetin iklimine uzandı, yeisler bir bir azaldı, aşk azimle kalbin sahibine vardı

Neyleyim, gücüm nispetinde avareyim
Kime ne söylerim, sefilliğime kefilim, aklım kıt bilirim, sukuta erdim
Hakkıyla ne edebi bilirim ve ne de nitelikli bir gönül eriyim nefsinde serserisiyim
İrademle takatsiz bedelleşirim, aklımı nasıl teslim ederim, tahkik kalbin harıdır bilirim

Sabilere imrenirim, saflığında eririm
Sadakati takva babında öncelerim, ön yargılarda neden nefret ederim
Aşk halin demidir der fakirlik ilminde kanaat ederim, tevazuu niteliğini hissederim
Hukukun gerekçelerinde nefeslenirim, akaidim için meşveret zaruretini ariften öğrenirim

Ziyaretin hülasasında şuan kabirdeyim
Duyduğum seda salanın mücerretliğinde ruhumu kuşatıp davet ediyor
Kalbim nidasını sessizliğinde gönderiyor, umutlarım atime için sesleniyor
Ömür göçüp giderken kimden ne bekliyor ve ekilen tohumların sancıları aşka gebe kalıyor


Mustafa CİLASUN
( Sinem Hicrana Gark Oluyor başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 13.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu