ÇANAKKALE
CEPHESİNDE URFALI İKİ KARDEŞ
(Araştırma Makalesi, Şiir ve Yeni bir Urfa Türküsü)
Şiirin/Türkünün Hikâyesi:
Soyadı kanunundan önce Urfa'da "Bahçeci Hamzaoğulları" olarak bilinen aileden Kasap Mehmet Çavuş'un torunu Mehmet Ercan ERDÖNMEZ Bey ile Çanakkale Savaşlarını konu alan bir şiirimi istişare ederken öğrendim bu hikâyeyi.
Çanakkale Savaşlarına Urfa'dan katılan askerler arasında Ercan Bey’in dedesi Mehmet ve dedesinin kardeşi Ahmet de vardır.
Mehmet amca Çanakkale'de "Çavuş" olarak, kardeşi Ahmet amca da "Er" olarak vazifelendirilmiştir.
Yıllar süren o çetin, kanlı savaşta, bir taarruz sırasında Mehmet amca kardeşi Ahmet ile bir an için göz göze gelmiş ama ne konuşabilmiş ne de helallik dileyebilmiş kardeşinden. Bu, onun, kardeşi Ahmet'i son görüşü olmuş. Daha da ne bir haber almış ne de yaşadığına dair bir duyum...
Savaş bitip de gaziler memleketlerine dönerken Çavuş Mehmet amca karargâhta kardeşini beklemiş, tutulan listelere bakmış fakat kardeşinden herhangi bir haber alamamış.
Kendisi "Gazi" unvanıyla dönmüş Urfa'ya ama kardeşi Er Ahmet dönememiş.
Bu hüzünlü hikâyeyi Ercan Bey’den öğrenince çok duygulandım. Özellikle de Çavuş Mehmet amcanın Urfa’ya ulaştığında annesi ile aralarında geçen diyaloğu öğrenince tüylerim diken diken oldu.
Eve
vardığında annesi Mehmet amcaya:
“Kardeşin nerede,” diye
sorunca
Mehmet
amca:
“Ana, inan ki çok bekledim; sorabileceğim her yerden sordum ama kardeşimden bir haber alamadım. Komutanlar bana ‘Evladım, artık bekleme! Sen de trene binip memleketine dön. Kardeşin yaşıyorsa onu da ardından göndeririz,’ dediler.”
Bunu duyan annesinin tepkisi
ancak kalbi iman dolu, gerçek bir Anadolu kadınının verebileceği bir tepkidir:
“İnşallah kardeşin Şehit olmuştur!”
Çok geçmeden Er Ahmet’in Şehit olduğunu öğrenmişler zaten.
Kardeşi
Ahmet ile göz göze geldiği anı gözyaşları içinde anlatırmış Mehmet amca.
“Onunla son bir kez sarılamadık, son bir kelam edemedik,” deyip ağlarmış hep.
Cumhuriyet kurulup da soyadı kanunu gündem olunca Çavuş Mehmet amca da Çanakkale'de düşmanla çarpışıp şehit düşen ve memleketine dönemeyen kardeşi Er Ahmet'in anısını yaşatabilmek için soyadını "Erdönmez" olarak yazdırmış. O günden sonra aile “Erdönmezler” olarak tanınmış ama bu soyadının nereden geldiğini bilen çok az kişi var.
Bu duygulu hikâyeyi Ercan Bey’den öğrenince ben de tarihe not düşebilmek adına şiire dökmeye çalıştım.
Ruhları
şad olsun. Allah (cc) cümlesine gani gani rahmet eylesin inşallah.
ÇANAKKALE'DE İKİ KARDEŞ
Çanakkale
cephesinde
İki
öz kardeş Urfalı
Ölümün
arifesinde
Candan
vatana sevdalı
Biri
çavuş, birisi er
İki
kahraman cengâver
Ayrılık
alın yazısı
Kader
böyle imiş meğer
Bir
taarruz sırasında
Ölüm
kalım mecrasında
Karşılaştı
iki kardeş
Kaş
ile göz arasında
Ne
merhaba ne de Selam
Nasip
olmadı bir kelam
Şehadete
giden yolu
Kime
açacaktı Mevlâm
Hava
puslu, yer balçıktı
Gökte
kapılar açıktı
Şehadeti
tadan erler
Birer
birer arşa çıktı
Onlardan
biriydi Ahmet
Ona
nasipti şehadet
Çavuş
Mehmet çarpışırken
Ahmet'e
yurt oldu cennet
Yüzüne
yüz süremedi
Vuslatına
eremedi
İki
kardeş birbirini
Bir
daha hiç göremedi
Gaye
belli özgürlüktü
Şehadet
yolu gözüktü
Kolay
değildi can vermek
Vatan
borcu büyük yüktü
Gidenler
geri gelmedi
Analar
bir kez gülmedi
Oğulları
Şehit oldu
Öldüklerini
bilmedi
Savaş
bitti, terhis vakti
Mehmet
sağa sola baktı
Bir
umutla kardeşinden
İyi
haber alacaktı
Alamadı,
yola durdu
Yalnız
dönmek ne de zordu
Eve
varınca anası
Kardeşi
Ahmet'i sordu
Bir
müddet bekledi önce
Fikrini
sardı düşünce
Ana
oğlunun borcu var
Belki
gelir ödeyince
Oğul!
Borç ödenmez oldu
Acılarım
dinmez oldu
Çavuş
döndü yuvasına
Ahmed'im
Er dönmez oldu
Söylesene
ey Mehmed'im
Hani
nerede Ahmed'im
Ana,
oğlun Şehit oldu
Kader
böyle, ben ne edim
Sordum:
Evlâdım nerede
Dediler:
Çanakkale'de
Vatan
için Şehit oldu
Hala
o kanlı cephede
Bu şiirin son kıtasında yaptığım küçük bir düzenleme sonrasında üç kıtası Urfalı bestekâr Musa KALDI Hocam tarafından “Hüseyni” makamında türkü olarak bestelendi. Yine bir Urfalı, Mustafa BÖKE kardeşim tarafından notaya döküldü. Tescil işlemleri bitince hemşerilerimizle paylaşabilmek için Gazi Mehmet Çavuş’un torunu Ercan Bey ve Musa Hocam ile bir araya gelerek benim amatörce çalmaya çalıştığım bağlamam eşliğinde türküyü icra edip “Youtube” kanalı üzerinden sosyal medya hesaplarımızdan paylaştık ve çok olumlu tepkiler aldık.
Hem Çanakkale gibi tarihimizin en önemli zaferlerinden birinde yer alarak vatanına canını feda eden hemşerilerimizden ikisinin hikâyesini anlatmış olmanın hem de Urfa’mıza yeni bir türkü kazandırmanın mutluluğu içerisindeyiz.
Beki bu vesileyle Çanakkale zaferinde rol almış diğer hemşerilerimizin de duyulmamış hikâyeleri yakınları tarafından anlatılarak gün yüzüne çıkar ve kayıt altına alınır.
Allah (cc) cümlesinden ebediyen razı olsun.
Saygılarımla…
Mustafa GÜL (Hamdi)
(08.04.2021)
Not:
Türküyü “ https://youtu.be/RZFRZ15sXIk
” adresinden de dinleyebilirsiniz.
Türkünün Sözleri
ŞEHİT AHMET TÜRKÜSÜ
OĞUL!
BORÇ ÖDENMEZ OLDU
ACILARIM
DİNMEZ OLDU
ÇAVUŞ
DÖNDÜ YUVASINA
AHMED'İM
ER DÖNMEZ OLDU
Nakarat
SÖYLESENE
EY MEHMED'İM
HANİ
NEREDE AHMED'İM
ANA,
OĞLUN ŞEHİT OLDU
KADER
BÖYLE, BEN NE EDİM
OĞUL!
KÖZ YANAR SİNEDE
SEN
GELDİN AHMET NEREDE
VATAN
İÇİN ŞEHİT OLDU
UYUYOR
ÇANAKKALE 'DE
Nakarat
SÖYLESENE
EY MEHMED'İM
HANİ
NEREDE AHMED'İM
ANA,
OĞLUN ŞEHİT OLDU
KADER
BÖYLE, BEN NE EDİM
Beste:
Musa KALDI
Söz:
Mustafa GÜL (Hamdi)
Makam:
Hüseyni
Yöre:
Şanlıurfa