FAKİRLİK SUÇU
Ekonomik yönden geriye düşürülerek,alınması, yapılması, yenilip içilmesi olağan olan halin ,olağandışı olarak yerine getirilmesinin imkansıza dönüştüğü haldir..
Ortalama bir ömür sürecinin 20 yılı emekli ,30 yılı çalışarak geçirdiğinizi düşündüğünüzde miras olarak varsa evlatlarınıza bıraktıklarınızla beraber aslında fakirlik diye bir ekonomik halin olmaması gerekir.Her halukarda her anne baba ömrünü tüketirken,mal varlığı devam ettiğine göre- erken ölümler hariç -geride mutlak surette artı değer bırakması gerekir..Artı değere sizinde katkılarınızın varlığını kabul ettiğinizde; fakirlik veya satın alma gücü düşüklüğü yada yokluğu aslında yoktur.Ama ekonomik verilere baktığımızda yadsınamaz şekilde ekonomik ve sosyal bir gerçek olarak FAKİRLİK vardır..Bu halin daha iyi anlaşılabilmesi için “oluşturulmuş fakirlik”diyeceğiz.Yani dışarıdan bir müdahele çalma ,eksiltme,zarar verme ,yok etme,kaybetme,gibi haller olmasa fakirlik olmayacakdı..
-Kişi hastalansada sürekli sakatlık haline düşerek çalışma gücünü yitirsede hiç kimsesi olmasa da kamu otoritesi onun bakım veyükümlülüğünü gerçerklştirir yada gerçekleştiren 3.kişiye bu sebeple ekonomik kaktkı sağlar.. Ölse de bu halde arkasında yine bir ekonomik varlık bırakarak gider..Yapılmıyorsa kamu idaresinde hata var demektir..
-İsraf harcamaları,lüks yaşam özentisi sebebi ile kişinin kendini ekonomik olarak bitirmesi sonuçu ortaya çıkarıyorsa özenti yaşamların teşhirinde yada müsrif yaşam şartlarına meyilli insan eğitiminde hata vardır..Kamu idaresi kendini yönetemeyen bireyleri,yetişmesine katkı sağlıyor demektir.
-Kişi diğer kişileri, dolandırıcılık, hırsızlık,intikam saiki gibi sebeplerle mal varlığını eksiltiyorsa;kamu idaresinde hata var demektir..Cezalandırma yetkisini yeterince ve yerinde kullanmadığı gibi masum insanları koruyacak diğer hukuki tedbirleri uygulamayarak ,taşları bağlayıp köpeklerin serbest dolaşımını sağlıyor anlamı çıkar..Kamu idaeesinde hata var demektir.
-Kamu idaresi ,kamu hizmeti olarak sunması gereken aldığı vergi karşılığı yapması gereken ,her eylemi yeniden harçlandırarak ,ücretlendirerek, yol-su-elektrik-köprü-hastane hizmetleri üzerinden kişinin gelirinin eksiltilmesine ortak olmaktadır..Fakirliğe katkı kamu idaresinin hatasıdır
-Doğada kendiliğinden var olan 3 tarafı denizlerle çevrili ülkede;a- hiç bir yatırım maliyeti olmadan elde edilen ürün gelirleri ,b-%30 u ormanla çevrili ülkenin kendiliğinden var olan orman ürün gelirleri,c-maden dediğimiz ve kendiliğinden bazıları dünya tekel niteliği taşıyan maden gelirleri vardır.
Doğru düzgün işletim ,denetim sağlanamadığından ,Fakirllik yazgıya dönüştürülürken, kamu idaresinin hatasının olmadığından bahsedemeyiz..
-Paranın arzı ve kontrol edilebilirliği ,finanasal kuruluşların varlığı işletimi ,yeni ya da yeniden kuruluş cevazlarının tekelliği,vergi toplama gücü ,para cezaları gibi karşılıksız hazine gelirleri olmasına rağmen alım gücünü kontrol edemiyor, aksine paranın değeri korunamıyor ve alım gücü azaltılarak fakirliğin, varlığına ve kronikliğine hizmet ediyorsan kamu idaresinde hata var demektir..
-Legal Üretimin artarak toplum katmanlarına ücret ve kar paylaşımı yolu ile zincirleme reaksiyon oluşumunu engelliyor”gelir e karşı “meşru ve gayrimeşru yöntemler geliştirilmesine sessiz kalarak ,yatırımcıya kilit vurdurup, başka ülkelere göçünü sağlıyorsan ,kamu idaresinde hata var demektir
-Çalışmanın tarihsel gerçeklik olarak “erdem kabulü”ne ragmen tembelliğin pompalanması ,bedava suç gelirlerinin özendirilmesi ,kişilerin ekonomik bağımsızlarının ,kamu idaresine baglı sosyal yardım ,kamu işçi maaşı ,memur maaşı ile giderileceği inancının pompalanması risk alabilir müteşebbis insan sayısını azaltarak ,08-17 saatleri arasına sıkıştırılmış “vatandaş prototipine” hizmet ederek gizli işsizliğe ve bedava zihniyetine hizmet etmektedir..Devletten yana olmak için devletli olmaya gerek yoktur.
-İlişkiler yolu ile hizmet ve üretimin “kayırma ve koruma “yöntemleri ile belirlenir olması ,haksız kazanç edinimlerine yol açmaktadır.Oluşturulan Haksız rekabet şartlarında; gümrük vergi oranlarının kullanılması,el konulan yasadışı mal edinimlerinin ,yeniden sahiplendirme aşamasındaki nokta atışlar ile elden tesliminin sağlanması, piyasada kaynak israfına yol açacak şekilde müflis iş adamı ,mülteciye dönen iş adamı profiline hizmet etmektedir..Hiç bir siyAsi bağlantısı olmayan ticaret erbabı arada ezilmekte yada yok olmaltadır..
Oysa Türk Töresi ve devlet idaresi fakirliği rededer.Gök kubbe ve yer küre arasında devlet adamına “zenginliği ve refahı “emretmiştir..O halde bu tarihsel gerçekliğe aykırı davranmak fakirlik suçunun failini ortaya koyar..
Fakirlik Türk töresinde kabul edilemez bir haldır.Bilge Kağan ve veziri Tonyukuk taşa yazdırarak gelecek nesillere emirlerini yadigar bırakmıştır
KORKMADIK-SAVAŞDIK (Tonyukuk yazıtı Batı yönü 4-6.satır)
Yine Bilge Kağan “Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Aç milleti doyurdum, çıplak milleti giydirdim. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım.”diyerek fakirliği yasaklamış ve lidere ödev vermiştir.
Yani Fakirleştirmeyeceksin, milleti azaltmayacaksın ..Yetiştirdiğin insan kaynaklarını, düşman güçlerine teslim etmeyeceksin..
Atatürk ün ölümü ile gelen siyasetçi, alım gücümüzü düşürerek, fakirliğimize katkı sağladıkları gibi kendi mutlu azınlıklarına da ayrıcalıklarla zenginlik sağladılar. Geleceğimizi çaldılar , umutlarımızı yok ettiler .Türk Ceza Kanununa göre hırsızlık suçtur..Bir hırsız bir eve girdiğinde sadece o kişiye zarar verir ve cezasını kanuna göre alır..Şayet Bir siyasetçi bir milletinin yarınlarını çalıyor, umutlarını yitirtiyorsa suç işliyor demektir..Bunun adı Fakirlik suçudır ,ve cezalandırılması gerekir.Türk tarihi bunu emreder…Yoksa 2 yılda emekli semeresini yiyorsan ceremesini de çekersin
Torun Halili #fakirliksuçu,#tonyukuk,#bilgekağan
#mülteciişadamı,
