çok hesap yapmadan sevdaya dair işlerde
anne sözü dinler gibi yüreğinin sözünü dinlersen eğer
belki sonunda aşkı bulamayabilirsin
yahut buldu sandıkların hep boş da çıkabilir
olsun hiç bir şeyin olmamasındansa
güzel hatıraların olur paça çorbası gibi misal sıcacık onlarla avunursun
nasılsa aşk kırık bir pencereden giren
kuru bir Ankara ayazı gibi tuvalet önlerinde gelir seni bulur
sıcacık da olsa sonunda bir yürekte üşürsün
aklına geldiğinde yüreğine huzur veren hatıralarla yaşa
yoksa unutmak yiğitler masasında suya kattığın rakıya dert anlatmaktır
sıkılmış bir cenderenin ortasında dili dişi tutuk bir kadına anlattığın hikayendir
biliyorsun eski kadınların yüzü var onda unutamazsın biliyorsun
vefalı kadınların yaralı kadınların yarasını emen kadınların yüzü var onda
göğsünde bir ejderha dövmesi gibi duran adını da kazıyıp atamazsın
gel desen gelmez git desen gitmez geliyorum desen aylar var göremezsin
geliyorum dese şimdi şu an şu fırtınasında yüreğinin içine de alamazsın
eski kadınların yüzü var onda esrik kadınların ömürlük kadınların
acayip alışkanlıklarım var benim misal her sabah aynı yolda yürürüm
aynı kaldırım taşına vururum ayağımı aynı büfeden sigaramı alır aynı martıya göz kırparım
uyandığımda ne çirkin adamsın demesinler diye geceden derdimle güzelleşirim
sabaha sevdiklerime safi gülüşlerim kalır Türkü nakaratları gibi ardı ardınca
keyifli ama sanki biraz da istemeden söylediğim takılmış plak gibi gülüşlerim
şeylerin toplamı bu hayat dilime takılıp da bir türlü söyleyemediğim maceralarımın
hep mi yanılır bir adam hep mi canını yaka yaka ilerler sevdanın yolunda misal
uzun zamandır koparmıyordum kirpiklerimi uzun zamandır anlatmıyordum kimselere halimi
şiirim benim karanlıktan ürkmüş ve üşümüş iki köpek kadar huzursuz şimdi sevgilim
biliyorum sen de tutamayacaksın avuçlarında bu ateşi
biliyorum çünkü yaşamak enteresan bir olgudur hem palavralarla dolu
bu günü kurtarsan yarını kurtaramazsın ya da öbür güne inat bir başka cinnet çıkar karşına
nefes aldığını düşündüğün anlarda sarılıyorsun kendine
boğulma hissi geldiğinde bırakıyorsun kollarını oysa tam tersidir yaşamak
kaçıp kurtulmanın telaşına düşüp sen de bir ömürlük aşklardan kaçacaksın
aşk bir manevra meselesidir iskeleden esen rüzgara çoğu insan aldanır
açık denizde limanı gökyüzüdür sığınacak başka bir yol da yoktur
sevdanın sonsuz bereketli korkusuz ve fakat korkunç yolunda yalvarırım bul beni
(
Ay Işığına Kapalı Mektuplar başlıklı yazı
Hayalayna tarafından
16.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.