"Hala görüşüyor musun, av köpeği gibi, iz peşinde koşan o salyalı ezikle?"
Bu beklenmedik soru karşında afallamıştı Leydi
Sanki bir şeyleri saklamaya çalışır gibiydi, ama sakladığı neydi?
Tedirgin ve ürkek bir ses tonuyla şöyle cevap verdi :
"Yok aşkım ne görüşmesi, hayatımdaki tek erkek sensin
Sen benim canım, hayatım, gülüm, bi tanemsin
O adam, tacizci, utanmaz, ahlaksız sapığın teki
İkidebir yolumu kesip, bana sulanıyor
Boş bulduğu her yere ismimi yazıyor
Bir de, mini etek giyip, makyaj yapıp, peruk takıp karşıma çıkmaz mı?
Çok dayanamaz, bence kesin bizim kulvara geçiş yapacak
Korkuyorum benim de adımı kötüye çıkaracak
Ne bilsin öküz anlamaz tabi, bu işler kadın kadına olmaz yani
Yakında köprü altlarında işe çıkmaya başlar bu gidişle
Başı okşanmamış, sevgi yoksunu, zavallı bir ezik o, namıdiğer salyalı işte
Karşısına dikilip, ne sözler sõyledim, hem de çok ağır
Bırak peşimi, benden uzak dur, seni laftan anlamaz, asalak, yapışkan sığır
Benim tek aşkım, sevgilim, erkeğim canoğlandır, son kez söylüyorum
Davranışların çok kavisli, ben seni erkek olarak bile görmüyorum
Bir kadın senin gibi efemine bir liboş'u ne yapar
Benim aslan gibi, zıpkın gibi, sapına kadar erkek, adamın hası canoğlan'ım var
İz sürücü bir hoşhoşla birlikte olacağımı düşünmen çok saçma
Defol git artık, iğrenç salyalarını üstüme saçma"
Canoğlan'ın duydukları hoşuna gitse de, hala tedirgindi
Leydi'nin söylediği bu sözler, bir aldatmaca mı, yoksa gerçek hisleri miydi?
Zira onları, birkaç kez, sote yerlerde fiskos ederken
Ve kakara kikiri edip, gülüşürken yakalamıştı
Bu yüzden sabıkası hayli kabarık olan Leydi'ye güvenemiyor
Kendini ona emanet edemiyordu.
Canoğlan bunları düşünürken, Leydi tekrar söze girdi
"Lütfen bana geri dön, benim ol, beni mutlu et
Bir daha hiçbir şeyden etmem şikayet
Sensiz nefes alamam, yaşayamam, ölürüm
Gelmezsen aşkından yatağa düşer, sürünürüm
O zavallı, sefil, aşk dilencisi, salyalıyı çöpe atarım
Uslu durmazsa, yerine göre tasma, yerine göre eğer, yerine göre saban takarım
Benim delicesine, ölürcesine sevdiğim sensin
Hayallerimi süsleyen tek erkeksin"
Canoğlan, bu aşk, sevda, tutku dolu sözler karşısında
Ne yapacağını bilemiyordu
Belli ki Leydi onu gerçekten de çok seviyordu
Aşk dilencisi salyalı fukara bir ezik
Böylesine büyük bir aşk'a nasıl dur diyebilir, nasıl engel olabilirdi ki?
O bunları düşünürken, Leydi, istek ve arzu dolu gözlerle
Canoğlanın yüzüne bakıyordu
Neden canoğlan hala ona bu kadar soğuk davranıyordu?
Onunsa, o an istediği tek bir şey vardı
Olanca hızıyla koşturup, onun boynuna sarılmak
Bir yandan yanaklarını öperken, bir yandan da
Seni seviyorum diye haykırmak.
Canoğlan, yaşanan bunca şeyden sonra bile
Vakarından, asaletinden, duruşundan hiçbir şey kaybetmemiş
Salyalı fukara gibi kendini yerden yere vurup, insanlıktan çıkıp
Ağlayıp, zırlayıp, yalvarıp, namını ve karizmasını madara etmemişti
Çünkü o canoğlan'dı, adıyla sanıyla onuruyla gururuyla canoğlan
Makyaj yapan, peruk takan, tanga giyen Hüsamettinlere
Özellikle de salyalı olanlarına hiç benzemezdi.
Canoğlan'ın bu durgunluğundan ve düşünceli halinden istifade eden
Ve aylardır onun hasretiyle yanıp tutuşan ve bir an önce ona dokunmak isteyen Leydi
Çaktırmadan, adım adım canoğlan'ın burnuna kadar yanaşmıştı
Aniden, adeta dişi bir panter gibi atlayıp, canoğlanın boynuna sarıldı
Bir yandan hüngür hüngür ağlıyor, bir yandan
Seni seviyorum
Seni çok seviyorum
Seni çok ama çok seviyorum aşkım diyor, bir yandan da onları ayırdığı için
Salyalı eziğe lanetler okuyup, Latince yedi ceddine sövüyordu.
Duyguları, kalbi ve benliği altüst olan canoğlan
Boynuna sımsıkı sarılıp
Kollarında, aşk ve tutkuyla ağlayan
"Yalvarırım beni bırakma, gitme, sensiz yaşayamam" diyen
Bu kadına, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını bilmiyordu
Geçmişte yaşadığı hatalara düşmek, aynı şeyleri yeniden yaşamak istemiyordu.
Derin bir nefes aldı
Kendisine koala gibi yapışmış olan Leydi'yi
Kollarıyla, hafifçe ve incitmeden ileri doğru itti
Neye uğradığını şaşıran Leydi, ağlamaklı ve üzgün bir surat ifadesiyle dondu kaldı
Yoksa
Yoksa az önce kollarının arasına aldığı, sarıp sarmaladığı canoğlan
Yine mi gidecekti?
Leydi bir kez daha ayrılmaya, canoğlan'dan ayrı kalmaya
Ve onu kaybetmeye dayanamazdı
Arzu, tutku, özlem, hasret, aşk ve sevgi dolu gözlerle
Canoğlan'ın gözlerinin içine baktı ve,
Devam edecek...
