Bir zamanlar atiktim, hafif ve sıçrayan adımlarla
Şimdi bana bile yabancı bir surat
Kilolar bastırır, nefes almayı zorlarlaştırır
Her adımda uzar yüzümde koca bir burun.
Aynada yabancı bir yüz, tanıdık hatlar içinde
4 iks larç bile üzerime dar gelir
Her adımda yükselir, içimde bir ağırlık
Eskiden ceylan gibi seke seke koşardım
Şimdi yürümek bile yorar.
Bir zamanlar fok gibi suda oynaşır, diplere dalardım
Şimdi sahildeki ipince kızlara ve erkeklere bakıp, iç çekerim
Hayallerim küçülür, umutlarım solar
Bu bedende hapsolmuş, ruhum ağlar.
Ellerim bacaklarım, vaktiyle çok çevikti
Şimdi hareketsiz, enerjisi tükenmiş
Kaplumbağa bile beni düz yolda sollar
Gözlerim aynalarda, eski halimi arar
Kalbim sıkışır, her gördüğümde resimlerdeki o fit adamı.
Neden bu hale geldim, bilmiyorum ki neden?
Açgözlülük mü, tembellik mi, yoksa kader mi?
Her lokma bir yük, her adım bir savaş
Bu bedenden çıkmak ister, ruhum bağırışlarla.
Kahrolası Amerikan kültürü, fastfud çılgınlığı
Sabah paykek, krep, öğlen hamburger ve patates, akşam pizza
Ve yanında olmazsa olmaz kola
Gecenin bir yarısı da kalk bir kova tavuk budu yuvarla.
Paketlenmiş gıdalar zaten bildiğin zehir
Cipsler, bisküviler, çikolatalar, şekerler, dondurmalar
Emilgatör koyarak tatlandırıyor ve
Yiyenleri bağımlı hale getiriyorlar
Hani şu paketlerin üzerinde -E- amblemi var ya, işte o
Tam 400 çeşit emilgatör olduğunu biliyor muydunuz?
İçeriklerini söylesem, "neden söyledin ki, bilmesek daha iyiydi" diye
Bana kızar, beddua okursunuz.
İnsanların bakışları da çok rahatsız edici oluyor
Ne yapsın gariplerim, 250 kiloluk bişey onlara doğru geliyor
Çocuklar, annelerine beni gösterip
"Anneee bak, hipopotam gördüm, ne kadar sevimli" diyip, gülüyor.
Sağlıklı beslenmek varken, neden bu aşırılık?
Hareket etmek varken, neden bu tembellik?
Obezite bir hastalık, iyi bilmek gerek bunu
Dur demek lazım oburluğa
Aç gözlülüğe dur demek
Önce kendimize gelmek
Sonra sırım gibi sağlıklı bir bedenden hayata gülümsümek.
