Kara Ferace-2
KARA FERACE - 2 (63)
Kapının yanına anahtar bırakır gibi,
Hayatın kıyısına
Hayallerimi bıraktım,
Duruyor mu Anne ?
Bilirim gözlerin mahsun,
Gözlerin ürkek,
Tıpkı bir ceylan gibi,
Yada tedirgin bir keklik,
Kaya başında....
Gözlerin hep dolu dolu,
Başımı koyup,
Ağlayacağım,ağlayacağım....!
Dizlerin,
Dizlerin boş mu Anne...?
Bir yorgun günün arkasından,
Dizlerinde yatarken ,
Dertten, maşakatten ağaran,
Saçlarımın aklarının arasında,
Siyahları sayarken,
Gözlerin sulanmış,
Kirpiklerinde yaş,
Ne o ?
Ağlıyor musun Anne...?
Ağlama, ağlama,
Benim için ağlama Anne,
Kara yazım gibi,
Kara feracenin üstüne,
Kara yaşmak bağlama Anne....!
Çok yaman bir çelişki,
Meğer...
Meğer,
İyilikten doğuyormuş,
Bütün marazlar.
Garez dedikleri bu mu Anne?
Kırılmadık ne kemiklerim kaldı,
Ne kalbim.
Gönlüm desen:
Anne....!
Kalbim kırık,
Gönlüm param parça,
Gönlüm kırık,
Binbir parça,
Kamburun çıkmış, iki büklüm olmuşsun,
Eğilmiş,
Kırıklarımı mı topluyorsun Anne....!
Bu kara, kör geceler de,
Uykusuz,
Umutsuz,
Gözlerim diken,
Gözlerim kızıl kor,
Çakılı bakarken uzaklara,
Mutluluk......
Mutluluk ne ki
Anne...?
Acılarım.....,
Artık acılarım,
Çok acıtıyor Anne !
Bir gün gelirse ölüm pervasızca..
Demdebesiz, apansız, habersiz,
Ve yalnız ve yalnız ...
Ve yalnız giderim,
Güle oynaya, kaygısız.
Bilirsin kadere inanırım Anne.
Belki ağlayan da olmaz ardımdan...
Senden başka.
Ağlama, ağlama,
Benim için ağlama Anne,
Kara yazım gibi,
Kara feracenin üstüne,
Kara yaşmak bağlama Anne....!
Zaten de istemem ağlamasını,
İnsanların....
Ve insanların olacaksa yüzünde kara,
Sadece gözlerinin karası olsun,
Kaderinin karası değil Anne.
Küçüktüm büyüdüm,
Aslında büyüdükçe: Küçüldüm..!
Belki gülmedim ağız dolusu,
Belki güldüremedim yakınımdakileri.
Belki mutluluk benden çok uzak oldu,
Fersah fersah.
Belki mutlu edemedim seni,
Ve sevdiklerimi ...
Ah...!
Çekmek düştü bana eyvah,
Çekmek düştü sayısız,
Eyvah....!
Annem....!
Bir deli dolu,
Ele avuca sığmaz,
Mutsuz,
Umutsuz.
İçimde arsızım,
Var mutlu edemediğim;
Bir de ,
Delişmen mı delişmen,
Uçarı mı uçarı
Sultanların Sultanı,
Gönlümün Sultanı,
Kalpsizim,
Kalp sızım,
Gönül hırsızım.
Kara Kızım....
Beni sevmiyormuş,
Kalbinde yokmuşum.
Ne gam...!
Zaten beni sevsin,
Değildi istediğim,
Sevmese de olurdu,
Sadece bilsin,
İstedim,
Sevgisi elli yıldır bir dağ gibi,
Kalbimde duruyordu.
Lakin,
O....! O....! Bunu bilmiyordu.
Ama çok sevdim sizi...
Belki deli oldum sizler için,
Hem de zır deli.
Ağlama, ağlama,
Benim için ağlama Anne,
Kara yazım gibi,
Kara feracenin üstüne
Kara yaşmak bağlama Anne....!
Bilmelisin Anne,
Bu dert beni koymaz: Öldürür....
Giderken ölüme korkusuz,
Islık çalarım neşeli,
Şen şakrak,
Bir de türkü tuttururum ,
Bir uzun hava...
Belki şöyle:
Haykırsam Canım; duyulur mu sesim,
Koskoca dünyada sensiz kaldım.
Kesildi yolum, kırıldı hevesim
Sevdanın baharında öksüz kaldım.
***
Sevdiğim bilmiyorum nedir suçum,
Hasretinden artık yanıyor içim,
Günden güne ağarır telim, saçım,
Dertlerin deryasında yalnız kaldım.
***
Sen gidince yıkıldı bütün mazim,
Sensiz yaşamak neme lazım,
Küllendi gönlümde ateşim közüm,
Silindi dünüm; Artık dünsüz kaldım.
***
Kimseye sitemim yoktur sevdada,
Ben de masum değilim bu davada,
Hayat denen böyle sert bir kavgada,
Sevdiğim cılız kaldım, cansız kaldım.
***
Doğumdan ölüme akıyor ırmak,
Boşunadır isyan edip haykırmak
Diyar diyar seni arayıp durmak,
Bitirdi beni artık bensiz kaldım.
Muzaffer Boz
11.06.202
Saat: 05.30
(
Kara Ferace-2 başlıklı yazı
muzaffer--boz- tarafından
1.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.