Sen, pişmanlıklarımdan ağladığım duvar.

Sen, günah çıkardığım mabet.

Sen, Kerbela’da zincire vurulan beden.

Sen semaya açılmış ellerde dilenen dua 


Bir garip yeldir; toprağı okşayan merhamet.

Okşarken saçımı, saçılır yeryüzüne bereket 

Bu nidalar ölüme değil kavuşmaya hasret.

Sürgünler çekilir, yola koyuluruz elbet.


Şimdi anlatamam seni; yer, gök demir.

Sırtımda bir sır, bir dünya kambur.

Nerelerden geçilir, nereye varılır.

Bilinmez bir rotada hayat tükenir. 


Sensizliğin içinden filizlenen düşler.

Titrek ışıklarda geçer yalnızlıklar.

Bilinmez yerlere adın konulur.

yolar  sana, ölümler sana benzer…

( Ölümler Sana Benzer başlıklı yazı ismail-seren tarafından 10.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu