Azize,
Dinle!
Ben de talazında kaldım bu çağın.
Aklımı satarak ödedim icrasını,
Üç şimşir kaşığın.
Ve dayanamadım gözüne çivi sokulup göğe salınınca güvercin.
Bir dala konamayınca,
Uçmanın zül geldiğini öğrendim.
Ah, keşke biraz da yenmeyi bilseydim.
Ürkmeseydim kuş gibi, gölgesinden korkağın
Ya da şaşırmamayı kemiğin ısrarla istediğine;
Kendine dayanmasını -kemik saplı bıçağın-!