Kriz var, kriz var, krizden krize fark var. Tabi birde krizleri fırsata çevirmek için geliştirilen teknik ve taktikler var. Bir kere krize kriz gibi bakmayacaksınız. O zaman nasıl bakacağız, diye bir soru gelirse aklınıza, ona da nasıl cevap verilir diye beyin fırtınası yapıyorum, bulamıyorum, ilerleyen satırlarda inşallah bulurum ve cevabı patlatırım...

Memlekette en çok konuşulan, tartışılan kriz, ekonomik kriz olsa gerek ki doğrudan milletimizin tamamını olmasa bile büyük bir kısmını etkiliyor... Önce evden başlayalım. Önce ufak bir kumbara edinin, sonrada başlayın o kumbaraya 25 kuruşlar atmaya. Neeeeeeee 25 kuruş kalktı mı? Olur onunda kolayı var, o zaman sizde bir lira atmaya başlayın her gün kumbaraya. Neeeeeeeeeee! Bir lirayla tuvalete bile mi gidilmiyor. Hay Allah! Tamam o zaman beş lira atın her gün. Haydaaaaaa! Tuvalet bile, işemek mıçmak bile on lira diyorsunuz. Hahhhhh! Buldum o zaman hemen biraz para pul bulup, peçete meçete, kolonya alıp tuvalet işletmesi açıyorsunuz, boktan işler den para kazanıyorsunuz ve deeeeee, paraya para demiyorsunuz...

Benim gibi yetmişli yılları yaşayanlar bilirler memlekette krizden geçilmezdi... Sigara krizi, mutfak tüpü krizi, petrol krizi, sana yağı krizi... Daha da neler neler... Kuyruklarda sıra kapmaca krizi... Kışın soğuk havalarda o günlerde hep kömür yandığından nefes bile alamama krizi... Koalisyonlarla yönetildiğimizden zaten bol bol hükumet krizi olurdu, onu herkes biliyor söylemeye de gerek yok... O yıllarda yaşananları da stokçular pek güzel bir şekilde fırsata çevirdiler, dünya kadar paralar kazanarak...

Allahtan memlekette dolandırıcı ve üç kağıtçı, sahtekar krizi pek yok. Hemen hemen her köşe başından bir dolandırıcı, bir sahtekar, bir rüşvetçi çıkıyor. Bu konuda hiç bir eksiğimiz eksikliğimiz yok. Bir bakıyorsun bir banka müdürü oluyor, bir bakıyorsun kripto paracı, bir bakıyorsun uyduruk kaydırık bir çiftlik sahibi filan. Memleketin kerizi çok oldu mu üç kağıtçılar açısından da kriz yok gibi...

Gelelim aşk ve sevda krizine. Ekonomik şartlar günden güne zorlaştıkça, milletin cebi gitgide daraldıkça, birbirini seven insanlarda evlenmekten, evlenseler bile es kaza çocuk sahibi olmaktan şiddetle kaçıyorlar... Sözdü, nişandı, düğündü, bir de bakıyorsun ki öyle ufak paralarla olmuyor bu işler. Damat adayı ve gelin adayı toriği çalıştırıp sözü nişanı evde yapıyor, düğünü de es geçip, nikahtan alıp kızı evlerine gidiyor. Balayını da dayısının, amcasının yazlığında yaptığı zaman ortada kriz mıriz kalmıyor...

Çok çok önemli krizlerden biriside ülkedeki adam gibi adam krizi... Bu çok önemli adam gibi adam bulma işini ve krizini nasıl aşarız diye düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum. Zaten adam gibi adamları bulsak krizde ortadan kalkmış ve fırsata dönmüş olacak kendiliğinden. Ne yapsak acaba? Bilemedim! En iyisi büyük gazetelere sıra sıra ilanlar versek ''Adam gibi adamlar aranıyor, isteklilerin AAM' ye yani Adam Arama Merkezine müracaatları önemle rica olunur.'' bakarsın üç beş kişi gelir...
( Krizleri Fırsata Çevirme başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 28.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu