Şiiri düşlerken, en kısa süre
Verildiği vakit kördür şairler
Sert hasırdan çıkıp yumuşak yere
Sarıldığı vakit kördür şairler
Yumruğu masaya vurunca sertçe
Cahillerden gelir başına kepçe
Kalemlerin bileğine kelepçe
Vurulduğu vakit, kördür şairler
Güneş ışığında sönen dünyaya
Tonlarca sırtına binen dünyaya
Sevda ile her gün dönen dünyaya
Darıldığı vakit, kördür şairler
Haksızlığa karşı kesilen sesi
İmdat isteyenin kısık nefesi
Şiir özlemine yazmama hissi
Karıldığı vakit, kördür şairler
Bağdaş kurulmamış izsiz mindere
İlim dinlememiş yüzsüz mindere
Bilgisiz ortamda sözsüz mindere
Kurulduğu vakit kördür şairler
Görmez ise elden gelen pusuyu
Bakışı olmuştur boş duran kuyu
Sır almış dünyada bulanık suyu
Durulduğu vakit, kördür şairler
İçinden çıktığı zor bilmeceler
İnce yüreğine kalın heceler
Hidayet kaynağı, kara geceler
Dürüldüğü vakit kördür şairler
İshak Aras (mihman)
Söke Aydın
Kalem yazmaz olur, biterse çile,
Cüretkar sözcükler, savrulur yele.
Hakikatten geçip, riyakar ele,
Sarıldığı vakit kördür şairler!.....
Meryem Keskin
İnsanlık uğruna kafa yorarsa
Zalimin zulmünden hesap sorarsa
Hakimler suç diye kalem kırarsa
Kırıldığı vakit kördür şairler
M. Fikret Ünalan