Özümde biliyorum nereden geldiğimi

Gittiğimi nereye

Sanki bazen ebediyen kalacak gibi,

Geliveriyor ya nefse

Hissettiği en büyüğü gibi

Almaz akıl

Zaten akıl işi mi ki?

 

Şimdi baktığımda geçmişe

Anlıyorum düştüğümü boş hülyaların peşine

Gerçeklerin değil hayallerin,

Gölgesine sindiğimi

Oysa ben benim işte

Hançer yüklüdür bakarsan ellerime,

Gövdemde gül saklarım

Sert yamaçlar gösterir,

Bir göle kıyı olur kıvrılırım

Bir kartal kadar hırçınlaşır,

Bir serçe kadar ürkek ve kırılgan,

Susarım

 

Bahçeme ektiğim güven güllerim solmuş

Dikenleri kursağıma takılı durur

Kalsa yakar canımı

Çekip atmaya acıyacak yerim yoktur

 

Dört duvar mesken olunca,

Düşer yorgunluğum masama

Hangi bandı yetiştireyim bin bir yarama

Sessizce kavrulduğum bu yerde

Gören var mı ki nereye tüter,

Şu dönmüş küle gönlümün dumanı

Nasıl edilir bu dört duvardan tahliye ,

Savrulup gider teslim hangi yele..


Büşra KANKURT

13.03.2025

03.09

( Susarım başlıklı yazı Kankurt tarafından 13.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu