Bir sanatçıyı seversiniz. Onun bütün eserlerini okur, şarkılarını dinlersiniz. Ama günün birinde benim artık dünya görüşümde büyük değişikler oldu. Ben artık başka dünyanın insanıyım derse ne yaparsınız? O sanatçıyla yollarınızı ayırırmısınız? Yoksa yeni kimliğini kabul edip onun gibi mi düşünürsünüz?

Bu kültürel değişime iki örnekle başlamak istiyorum. Biri Necip Fazıl ,diğeri Yusuf İslam.

Necip Fazıl kendi biyografisinde; O ve Ben diye hayatını ikiye böler. Bohem bir hayat… Kumar düşkünlüğü... Paris hayatı ve vehimlerin adamı... Bir arayış halinde...

Şiirleri ünlü yazarlar tarafından çok beğeniliyor. Yakup Kadri'ye ilk şiirini takdim ediyor. Ve ilk tepki "Nerden buldun bu sesi çocuk?" oluyor. Çok ünlü şairler arasında ilk şiiri yayınlanıyor.

Büyük ilgi görüyor, o na geleceğin en büyük şairi gözüyle bakılıyor. Seksen sayfa yazı sonunda, sekiz yüz sayfa hakkında yazılar yayınlanıyor.

Ama o bu durumdan memnun değildir ve arayış içindedir.

O ve Ben’in çizgisinde keskin kırılma… Bir Nakşi Şeyhi olan Abdulhakim Arvasi ile karşılaşması, Necip FAZIL'ın miladını teşkil eder.

O artık şiirine kıyan adamdır. Ama o bu durumu şöyle anlatır:" benim işim çelik çomak oynamak değil, Şimdi asıl işim büyük sanatkarlıkta", diye özetlemiştir.

Ve CAT STEVENS. Onun hayatı daha faklı. O bir dünya starıydı. Dünyanın her yerinden hayranları vardı.

Ama günün birinde hayatında radikal değişikler oldu. Hayranları bu durumu kabul edemedi. Plaklarını kıranlar oldu; ama en şöhretli döneminde Müslümanlıkla şereflendi.

Ve O yeni hayranlarıyla beraber .olacaktı.Can Dündar bile onun Müslümanlığı seçmesini şaşkınlıkla karşıladı. Çünkü o kendi ırmağına yabancıydı. Bu durumunda kendi web sayfasına taşıdı. Şimdi Onun kaleminden okuyalım:

Ünlü bir pop yıldızıyken 27 yaşında bunalıma girdi. Kur'an'la tanıştı ve "Aradığımı buldum" dedi

Gençliğini 1970'lerde yaşayanlar onu çok iyi anımsıyorlar: Cat Stevens o yılların süper starıydı. Plağının bulunmadığı ev yok gibiydi. Besteleri daima liste başıydı. İsa suretlerini andıran Rum asıllı bu İngiliz genç, gitarından yankılanan duygulu şarkılarıyla zirveye yerleşmişti.

Cat Stevens 1970'lerin sonlarına doğru aniden ortadan kayboldu. Ardından Müslüman olduğu haberi yayıldı. Hayranları şok oldular. Plakları hâlâ kapışılırken o kendini unutturdu. Londra'da bir ilkokul açıp din eğitimi vermeye başladı. Dünün süper starı artık Müslüman'dı. Yeni yaşamıyla birlikte, yeni bir yüz ve yeni bir isim de edinmişti: Yusuf İslam...

Diz dize
Yıllar önce 32. Gün için onunla Londra'daki okulunda buluştuğumda gözlerime inanamamıştım.
Plaklarını hâlâ saklayıp dinlediğim star, şimdi uzun entarisi, başında sarığı, ayağında terliği, cebinde telefonu ile Usame Bin Ladin'i andırıyordu.

Sesi, dalgalı saçları ve gözleri olmasa bu 45'lik müminin, Cat Stevens olduğuna inanmak imkânsızdı.
Üstelik söyleşi boyunca o da kendisinin Cat Stevens olmadığına beni inandırmak için çırpınıp durmuştu.
Tuhaf bir durumdu:
Ben onun bir kalemde silip attığı (renkli) gençliği(miz) için hayıflanırken o da Türklerin bir kalemde silip attığı (İslami) geçmişine ağıt yakıyordu.

Yerde bağdaş kurup diz dize oturduk.

Ve onun nasıl Müslüman olduğunu dinlemeye koyulduk:

"Aradığımı Kur'an'da buldum"

İslam'ı seçmeden önceki yaşantınız nasıldı, bir süperstar olarak mutlu değil miydiniz?

İslam'dan önceki hayatım tamamen Batı tarzındaydı. Batılı eğitim almıştım. Maddi başarılar peşindeydim. Kısa zamanda müzik alanında bu başarıyı yakalamıştım. Büyük kitleler önünde, çığlıklar atan genç kızlara şarkılar söyledim. Çok kazanıyor ancak anlık yaşıyordum. Bu yaşam aynı zamanda benim sonumu da hazırlıyordu. Şov dünyası içindeki ilk yılım sonunda verem oldum. Bunun üzerine hayatımı yeniden düşünmeye başladım. Arayış içindeydim. Bütün dinleri ve 'izm'leri inceledim. Şöhretim bir yandan büyüyordu ama o büyüdükçe ben daha da içime kapanıyordum. Uyuşturucu dahil her şeyi denedim, ama ruhumun derinliklerinde aradığım o huzura bir türlü kavuşamıyordum. Sonunda 27 yaşımda Kur'an'la tanıştım. Kardeşim Kudüs'e gittiğinde bir camiyi ziyaret etmiş ve müthiş etkilenmişti. Onun getirdiği Kur'an'ı okuyunca aradığımı bulduğumu anladım.

Ve O nun hakkında yazılan akademik bilgi:

"1976 yılında bir kaza sonrası boğulmak üzere olan Cat Stevens, kendisini kurtarması için Tanrı'ya yalvarmış ve yıllar sonra VH1 kanalında o anı şöyle söylemiştir: “Oh God! If you save me I will work for you.” "Oh Tanrım, eğer beni kurtarırsan senin için çalışacağım." Bu ölüme yakın deneyim onun ruh halini değiştirdi. Kardeşi David, Kudüs’te bir camide görüp ve içimi rahatlattı diyerek aldığı Kur'an'ı Cat Stevens'a hediye etti ve Stevens`ın İslamiyet`e geçişi başlamış oldu. 1977 yılında Müslüman olarak Yusuf İslam adını aldı.

Değişimini ilerleyen yıllarda müzikle uğraşmayı bırakarak sürdürdü. Sahnelerden uzaklaştı, hatta müzik şirketlerinden artık albümlerinin dağıtılmamasını rica etti fakat bu talebi reddedildi.

Ancak 2006 yılında oğlunun evinde eline aldığı gitar ile birlikte bu kararını 28 yıl sonra değiştirdi. Önce kendi eski şarkısı olan Father and Son şarkısını Ronan Keating ile söyledi. Ardından 2006 yılında 'An Other Cup' albümünü çıkardı. Ardından, 5 Mayıs 2009'da son albümü Roadsinger piyasaya çıktı.

Şu an karısı ve beş çocuğuyla birlikte Londra'da yaşamaktadır"


( Kültürel Değişimler;üstad Ve Cat Stevens başlıklı yazı M.Filizman tarafından 29.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.