“ İnşallah,
Kerim olan Allah’ın da inayetiyle, anam beni bu çadırda ölsün diye doğurmadı;
Sizden kim adamsa, beni takip etsin! ”
[Kastamonulu Şehid Mehmet Mustafa Çavuş]
***
Vatan nedir diye tek cümlede anlat deselerdi eğer;
“Gözyaşlarına karışan ana duasına babanın ta iliğinden amin deyişindeki kutsiyettir”
derdim.
Türlü fikir ayrılıklarına, uzlaşmazlıklara,
çıkmazlara hatta husûmetlerine rağmen bütün bir milleti tek amaçta toplayabilen
yegâne davadır vatan meselesi …İmandır, ümittir.
Aziz
milletimin şanlı tarihinde defalarca
gösterdiği gibi; şu günlerde Filistin halkının da fevkalâde idrak ve îfa ettiği gibi;
vatan bekâsı için canın (!) gönül rızası ile fedâsıdır.
Bu yazıyı kaleme almama vesile olan şey, Çanakkale Savaşı’na dair yazmak istediğim şiir için, kitaplığımdaki bir mecmuayı karıştırırken ard arda okuduğum şehit mektupları oldu; artık şiire sığdıramayacaktım bu duyguyu...
Her biri, günlerce anlatabilecek kadar derin
izler bırakan, binlerce kahramanlıktan yadigar kalmış mektuplar…
İsimleri hiç
duyulmamış binlerce kahramandan ailelerine ulaşan/ulaşamayan emanetler,
mucizelere dair sarsıcı mektuplardı bunlar.
Kahramanlık
sadece kahraman Mehmetçik ve kumandanlarda değil, metanet timsali
ailelerindeydi de aynı zamanda. Okuduklarımın içinde şehit analarının kumandanlarına
hususi teşekkürlerinden, evlatlarının şefaatine ermeleri için onlar nâmına da
duacı olduklarından bahseden mektuplar da vardı…Her birini ayrı ayrı paylaşmayı dilerdim,
ancak bu ciddi bir mesai anlamına geldiğinden, okuduklarım içinden, ufacık bir
detay ile beni sarsan bir mektubu sizler
için çevirip paylaşmak ve kahraman şehitlerimizi hep beraber anmak istedim.
***
SURET
Aziziye kazasında Kılıç Mehmed Bey karyesinde Ahmed
Efendi Kerimesi Refikam Hanife Hanım’a
.
21 Temmuz 330/3 Ağustos 1914
1-İşte bugün seferberlik
ilan edildi. Ben hem kendim, hem mesleğim itibarıyle tam bir asker hem müftehir*
bir askerim.
2- Asker olmaklığım
hasebiyle bugün sevgili vatanımı müdafaya gidiyorum. Gidip gelmemek, gelip
bıraktıklarımı bulamamak da vâkidir. Bu gibi hallerin beşeriyette vukuû inkar
olunmaz.
3- Böyle olmakla
beraber şu vasiyetnameyi yazmak hemen irtihal dar-î bekâ* etmek değildir. Bunun
için imanımız kat’idir.
4 – Cilve-i Rabbani
ve mukadderat-ı ilahi ben seni, sen beni tanımadığımız bilmediğimiz halde baid* bir memleketten bizi yek diğerimize nasib
etti. Allah’ın emrine ve peygamberimizin kavline tevfikan izdivacımız icra
olundu. Tabi hayatta olduğum müddetçe idare-i mâişetimizi te’mine çalıştım. Fakat bizi toparlayıp bir
araya getiren devletimiz ilan-ı harb eder de ma’al iftihar vatan uğruna ihraz-ı
mertebe-i şehadet* edecek olursam, tabi
bulunduğum ahkam-ı şer’iyyeye tevfîkan muamele icrası da zaruridir.
Böyle bir hal vukuunda
mevcut olan eşya ve emval-i menkulümden
mihr-i müeccelinizi kendi yedinizle almanız için kendinizi tevkil* ve tavzif *
ediyorum.
Emval-i menkulüm mihrinize
kifayet etmez ise muamele-i lazımesi pak ve temiz vicdanınıza havale ederim.
Beni borçlu olarak
yatırmayacağınıza eminim.
5-Diğer harekatınıza
dair bir şey yazmayacağım. Şifahen yek diğerimize verdiğimiz….inhiraf*
etmemenizi ister ve ümid ederim.
Binaenaleyh ruhuma
bir mevlid-i şerif kıraat etmek hususu vicdanınıza muhavveldir*
Kendim için başka bir
talebe ihtiyacım yoktur.
Şehidlik bana kifayet
eder.
6- Altı maddeden
ibaret olan bu vasiyetnamemi elinize aldığınız zaman cehren* ağlayacak
olursanız hüsn-i rızamı tahsil etmemiş olursunuz.
…Kumandanı Zevciniz
Zahid
Fi-6 eylül sene 330
***
Bu mektup 1882 yılında Yetimoğlu Mustafa’dan olma Gümüşhane doğumlu
Jandarma Üsteğmen Zahid’e aittir. Beni esas
tesirinde bırakan şey vasiyetinden ziyade;
…
Bu vasiyet o saçların sahibine ulaşamamıştı.
Zaman gibi durdum, yutkundum .
Yazılacak çok şey vardı oysa;
"Aziz vatan uğruna yarım hikayeler bırakarak şehadete koşan tüm şehitlerimize rahmet olsun, Vatan Sağolsun! "dedim/sustum.
Deng-î Naz
Şehr-i İstanbul 16.03.2025
18.01
(Dip Not: Bu yazı kütüphane ortamında
kaleme alındı.Böyle bir mektubu okuyup yükselen duygular yüzünden zorlanan göz
pınarlarının kontrolü konusunda nasıl bir gayret içinde olunacağını, bu halin
yazıya yansıyabileceğini az çok tahmin edersiniz. Kusur bulunursa affola)
*Müftehir (Arabî) Övünen, iftihar eden
*İrtihal-î dârı Bekâ(Arabî) :Ebediyete göç etmek
*Ba'id(Arabî):uzak olmak, uzaklık
*Tevfîkan(Arabî) : Uygun olarak
*İdare-i Maişet(Arabî) Geçim, geçindirmek
*Ma'al İftihar(Arabî) Gururla, iftiharla
*İhrâz-ı Mertebe-i Şehadet(Arabî) Şehadete nail olma, şehidliği kazanma
*Ahkam-ı Şer'iyye(Arabî) İslam hukukunun hükümleri
*Emvâl-i Menkul (Arabî) taşınır mallar( para, değerli eşya vb)
*Tevkil-Tazil(etmek) (Arabî) Vekil kılmak-Vazifeli kılmak, vazifelendirmek
*İnhiraf(Arabî) Dönmek,meyletmek
*Muhavvel(Arabî)değiştirilmiş başka bir şekle sokulmuş
*Cehren(Arabî) Yüksek sesle, aleni, açıkça