BÜLBÜL

Gül mü yaraladı yine göğsünü?
Nedir bu feryâdın yaralı bülbül?
Şirindir sûretin, sevdim süsünü,
Al, beyaz üstüne karalı bülbül.

Ben de âşık oldum bir gül cemâle,
Sevdâ-yı derunum erdi kemâle.
Ah neyleyim cânân güldü bu hâle,
Yalvardım, olmadı oralı, bülbül.

Peki senin gülün sevdi mi seni?
Duydu mu zârını, inleyişini?
Ben bahtı karayım, hiç sorma beni,
Yıkılmışım o yâr vuralı, bülbül.

Yine mi ağladın? Gözlerin yaşlı...
Feryadın bu kadar niye telaşlı?
Beni derde saldı bir kalem kaşlı,
Yaktı bu dağların maralı, bülbül.

Aramıza girdi dumanlı dağlar,
Gözlerimin yaşı sel oldu çağlar.
Kimisi bahtiyar, kimisi ağlar,
Bu mudur sevdanın kuralı, bülbül?

Ne diye konarsın gülün dalına?
Kurbanın olayım şirin diline.
Nihat hasret kalmış nazlı gülüne,
O yüzden her günü boralı, bülbül.

NİHAT KAÇOĞLU

Üslup Dergisi, Sayı:15
( Bülbül başlıklı yazı nihat-kacoglu tarafından 3/28/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu