Birbiriyle hiç geçinemeyen bi gelin ve kaynana varmış. Gelin kayınvalidesinin her şeye karışmasına çıldırır her şeyi kendince yapmaya çalışırmış kayınvalide de kendisinin daha tecrubeli olduğunu düşünür kendi tarzını koymaya çalışırmış. Her ikisi de kendini haklı bulurlarmış. Adam hatunların biri eş diğeri anne onları dinlemek zorunda olur arada kalmaktan sıkılırmış.
Birgün gelin bi komşusuna gitmiş ve kayınvalidesinden şikayet etmiş. Komşu da ona
‘’
Benim bi tanıdığım var ona gidelim o bu işe bi çare bulacaktır elbette demiş.’’
Gelin kabul etmiş ve ertesi gün bi bahane ile adama gitmişler.
Adam bisüre dinlemiş kadını. Sonra içeri gidip elinde küçük bi şişeyle dönmüş. Geline uzatarak.
‘’ Al bu iksiri. İçinde güçlü bir zehir var. Bunu kaynanana her gün her yediği içtiği şeye bikaç damla kat. 40 gün buna devam et. ‘’ demiş.
Kadın önce bi ürkmüş’’İyide anlaşılırsa polisle başım belaya girerse?’’ diye sormuş.
Adam: ’’hayır! Hayır! bu ilaç hiç bişekilde belli olmaz. Kimse senin yaptığınıda anlayamaz. Yalnız bu 40 günlük sure içinde ona her zamankinden daha iyi davranmalısın ki kimse senden şüphelenmemeli’’ demiş ve göndermiş.
Gelin iksiri alıp tarifeye uygun şekilde kayınvalidesinin her yiyecek ve içeceğine bikaç damla katmaya başlamış. İlk zamanla sevmediği birine iyi davranmak zorunda kalması zor oluyormuş ama buna mecbur hissetmiş kendini.
Kayınvalidede önceleri aksilik yapıyomuş tabi. Bi sure sonra cay yemek ilaçlarının vaktinde gelmesi ve gelininin onunla ilgilenmesi hoşuna gitmiş. Artık oğluna gelini şikayet etmemeye başlamış.
Gelin de eşi şüphelenmesin diye kaynanasını anlatmıyormuş. Eş te bu durumdan gayet memnunmuş tabi.
Aradan bir ay geçmiş. Gelin tekrar komşusuna gitmiş.
‘’ Artık kayınvalidemle eskisi kadar anlazmazlığımız yok eşimle de daha iyiyim. kaynanamda bana iyi davranıyo acaba vazmı geçsem diye söylemiş.’’
Komşusu: '' hayır ne kaldıki 10 gün devam et !''demiş.
Kırk gün tamamlanmış. Ama kadın sabaha kadar uyuyamamış vicdan azabı çekiyormuş. Adamın söylediğine göre iksir etkisini gösterecek kaynanası o gün ölecekmiş. Gelin sabahı zor etmiş. Erkenden kaynanasının yanına gitmiş uyuyan kaynanasının göğsüne kulağını dayayıp kalbinin attığını dinliyomuş. O ara kaynana uyanmış.
Gelin:''Nasılsın anne?'' diye sormuş sevinçle elini öpmüş. Yaşlı kadın güzel bi şekilde uyanmanın verdiği mutlulukla gelini öpmüş. Kahvaltıdan sonra gelin komşusunu alıp adama gitmiş ve:
‘’ Ben annemi zehirlemekten vazgeçtim. Onu seviyorum oda beni seviyor. Lütfen! o zehrin panzehrini verin. Eşimle ve kayınvalidemle mutluyum ben ve çok pişmanım.’’ Diye yalvarmaya başlamış.
Adam geline bakmış ve ‘’o iksir sendeki kötü huyları gidermek için bi ilaçtı. Kayınvalidenin de kötü huylarını gidermek için bi ilaçtı. Aslında ilaç bile değildi sadece zararsız bi içecekti. Ama işe yaramış.
Niyetler değişince duygular da değişir davranışlarda.
Git ve hep öyle davranmaya devam et.
Sevdikçe sevilirsin.
Sevildikçe seversin.’’