Beni kim itti bilmiyorum 
adı konmamış bir sabah mı
annemin son duası mı
yoksa doğarken içime düşen uğultu mu?
Göbek bağım hâlâ cebimde
bağlayamıyorum hiçbir yere kendimi
hayatın demir korkuluğuna bile.

Bir koltuk var eski evden kalma,
üzerine bırakılmış bir gömlek
koltuk altında ter,
cebinde unutulmuş bir dostluk:
askıda bir çift eldiven
biri çoktan gitmiş
öteki hâlâ direnir aydınlığa
gözleriyle.

Zemine serilmedi hiçbir şey 
ne kilim
ne de çarşafa yayılmış kayısı.
Taş vardı sadece
düşenin ilk tanıdığı.

Balkondan sarkan çiçekler eğildi
hiçbir vedaya.
Boyunlarını rüzgârıma uzatmadılar
gözbebeklerinden öpmedim sesimle.
Sustular.
Ben de sustum.

İndim
kat kat kendimden:
beşten dörde,
dörtten üçe,
üçten eksi bire.

Her katta biraz eksildim
her kat biraz ben oldum
bir annemin sesi
bir duvarın susuşu
bir çocuğun unutuluşu gibi.

Rüyama geldiler sonra
biri cebinden uğultu çıkarıp elime koydu
“işte hayat,” dedi
“bunu dinle.”

Yüzümde taş gibi bir sessizlik
kan dolu bir ağız
bir annenin sustuğu kadar suskun.
Gölgem, lacivertten başlayıp
siyaha döndü.
Düştüm sessizce,
bir mavi çığlık gibi
Pembe yaldızlı odalara

Biri beni tutsun şimdi
ya da getirin göbek bağımı 
ancak o bağlarsa beni yeniden
çocukluğumun en ucuna
veya
ölüme yakın bir merdiven boşluğuna.

( Kat Kat İndim Benliğimden başlıklı yazı abdullah-kaçmaz tarafından 14.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu