:
FETİH; GÖNÜLLERİ İMANA, ÜLKELERİ İSLAM’A KAZANDIRMAKTIR!
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ
الرَّحم
اِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُب۪ينًاۙ صدق الله العظيم
’’Gerçekten Biz sana apaçık bir fetih-zafer verdik!’’ (Fetih Suresi; 1)
Muhterem Müslümanlar!
Fetih, coğrafî mekânlarla birlikte kafaları, kalpleri ve müesseseleri açmaktır, hak adına
açmaktır, hakka açmaktır ve fetih haktan halka açılmaktır. Fetihlerin mihveri olan
Mekke’nin fethinden İstanbul’umuzun fethine kadar her bir fetih açıklamalarımızı
doğrulamaktadır.
Allah Resulü’nün (s.a.v.) Mekke’nin fetih gününde Kabe-i Muazzama’ya; ’’Hak geldi, batıl
zâil oldu. Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur!’’ (İsrâ Suresi; 81.) ayetini okuyarak
girmesi, fethinin hak adına yapıldığının ilanıdır.
Aziz Mü’minler!
Fetih günü, Peygamberimiz’in müjdesiyle övgüye mazhar kılınmış olmanın feyzi içinde
mücahidlerine hitap eden Fatih Sultan Muhammed Han’ın şu ifadesi, fethin Hakk için
olduğunun fiilî örneğini veriyordu:
’’Ey mücahidler! Allah’a hamdolsun, bundan böyle sizler Kostantiniyye Fatih’lerisiniz.
Hz. Peygmberin müjdelediği şerefli askerler sizler oldunuz. Gazanız mübarek olsun! Asla
çocukları, din adamlarını, sizinle harp etmeyen kimseleri öldürmeyin. Kadınlara da
dokunmayınız ki, Hz. Peygamberin size layık gördüğü şerefin ehli olasınız!”
Değerli Müslümanlar!
Fetihlerin hepsi, Allah (c.c.) yolunda cihadın semeresidir. Cihadsız, hizmetsiz ve gayretsiz
fetihler gerçekleşmez!
Fetih bir neticedir, İslam ile insan arasındaki engelleri ortadan kaldırmaktır.
Fetih demek, gönülleri imana, ülkeleri İslam’a kazandırmak ve teslim etmek demektir.
Fetih hareketlerini hiç bir zaman işgal ve sömürü ile kıyas edemeyiz.
Değerli Kardeşlerim!
Hz. Muhammed (s.a.v.) asırlar öncesinden emir ve tâlimatını vermiş, tavsiye ve teşvikini
yapmış, takdir ve tebriklerini bildirmiş ve şöyle buyurmuştur:
’’Kostantiniyye (İstanbul) elbette ve elbette feth edilecektir. Onu feth eden kumandan
ne güzel kumandan ve onu feth eden asker ne güzel askerdir!’’ (Ahmed b. Hanbel;
Müsned)
Asırlar ötesinden haber verilen bu fetih hareketi, bir gün gelmiş, yerini bulmuş ve bu şeref
Sultan Fatih ve askerlerinde tecelli etmiştir.
Hadis-i şerif’e dikkat edersek, hem yapılacak işin önemi belirtilmiş, hem bu önemli işi, yani
fethi gerçekleştirecek komutan övülmüştür, hem de onun askerleri övülmüştür.
Yani büyük işleri gerçekleştirenlerin hepsi büyük insan olurlar. İnsanı, amelleri ve
savunduğu davası yükseltir ve değerlendirir.
Fethi, tarihimizi, bu ruhu veren İslam’ı gereği gibi tanımaya, öğrenmeye ve yaşamaya ne
kadar muhtaç olduğumuz ortada değil mi? Fatih’in nesline ve gönul Fatih’lerine hele hele
günümüzde çok ihtiyaç vardır!
Öyleyse herkes gönül fethine koşmalı, Fatih’ler olmanın, Fatih’ler yetiştirmenin
mücadelesini vermelidir. Yine böyle büyük hadiseleri ancak cemaat ve devlet ruhuna
sahip olanlar gerçekleştirebilir. Hem Fatih’leri, hem de Fatih’lere ilim ışıklarıyla yol
gösteren ilim adamlarını, hem de askerlerini yetiştirmeli ve nesillerimize fetih aşkı ve ruhu
vermeliyiz.
Hutbemizi Muhammed Suresi’nin 7. Ayet-i Kerimesinin mealiyle bitirelim:
’’Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (O’nun dinine) yardım ederseniz, O da
(düşmanlarınıza karşı) size yardım eder, (ve Hakk’ı müdafaa yolunda) ayaklarınızı
kaydırmaz, sabit kılar!’’
اَلاَ اان ه اَح ْ س َ ن َ الْكَل َ َما و َ اَبْلَغَ الناِّظ َ اما ...
[ ] BUNLAR BİR TEBLİĞDİR ALLAH RIZASI İÇİN OKUYUN PAYLAŞIN
ALINTIDIR
