Dün fark ettim,
sadece benimle konuşunca
sesin eskisi gibi...
Kendi sözlerindi,
bu, birbirimizi fark etme
biçimimizdi.
Farkındaydık zamanın,
kopuk dallarda kuşlar gibi
bir konuştuk, bir sustuk.
Geri çağırır bir bakış aşkı;
hatırlamak, unutmaktan
yoğundur kimi zaman...
Gözlerinde bir sevinç,
sevdiğim rengine büründü
kahverengi gözlerin.
Gökyüzü gökyüzüne baktı,
üzgün postacı kuşlar gibi;
incinmişlik sırası değildi.
On dokuz yaşım gibiydim,
kendimi tekrar kendim gibi
hissettirdin...
Dünya, bizli zamana benzedi;
renkleri solsa da
eski anıların güzelliği akılda kalır.
Kurşunsuz bir ağaç olurdum,
dolunayımı ödünçsüz verdim.
Sanırım seni şimdi sevmeliydim.