Acun Ilıcalı takım alırda ben alamaz mıyım? O İngiltere'den alır biz de güzel yurdum Türkiye'den takım alırız.. Bizimde gücümüz ona yeter ne yapalım... Alacağımız takımı, haliyle birinci ligden, ikinci ligden, üçüncü ligden ya da dördüncü ligden zannetmeyin. Mahalle Takımımız var, bebeler kurmuşlar, bir de forma yaptırmışlar, halı sahalarda pasa maç yapıyorlar, dişlerine göre rakipler bulup gol yağdırıyorlar... O zaman daha işletmemi bırakıp emekliye ayrılmamıştım. Acun'un Hull City'i aldığı seneler işte...

Bu işe en çok heves edenler birde Arap zenginleri, onlarda durmadan bilhassa İngiltere'den takım satın alıyorlar, biraz yönetiyorlar, yönettiriyorlar, baktılar olmuyor, başkasına satıyorlar... Şimdilerde futbol piyasalarında İngiliz Kulüpleri pek bir revaçta... O İngiltere'den kulüp alır ben de Türkiye'den bizim mahallenin ya da komşu mahallenin takımını satın alırım, ne yapalım herkes dişine göre kulüp alır yönetir...

Talip olduğumuz takımımız yedi kişiden oluşuyor. Şaşırdınız değil mi? Şaşırmayın lütfen! Bu takım halı saha takımı, o sebeple yedi kişi, kaleci dahil. Ayrıca yedek oyuncuları da yok, bunu da parantez açarak belirtelim. Aslına bakarsanız çok da riskli bir iş, biri sakatlandığı zaman oyunculardan, yerine adam yok, ona göre almam ve pazarlık yapmam lazım. İsmi de var takımın, unuttuk onu söylemeyi ''Yedi Fırtına'' takımın adı...

Günün birinde kapılarını tıklatıp pazarlıklara başladım. Karşımda takımın kalecisi ve aynı zamanda kaptanı olan Tarık beyi karşıma aldım. 

- Tarık Hocam takımınızın haklarını satın alıp aynı zamanda da reklam vermek istiyorum.
- Olur da nasıl olur bir düşünelim.
- Her maçtan sonra terlemiş formalarınızı benim hanım yıkayacak.
- Tamam da sadece onunla olmaz.
- Kişi başı pet sularınızda benden.
- Vallahi bilemiyorum. Başka tekliflerde var.
- Ayrıca yenseniz de yenilseniz de bir kilo cevizli baklavanızda benden.
- İki kilo yapalım onu, bir de bizimkiler daha çok fıstıklı sever.
- Tamam ona da eyvallah.
- Bir de maç günü servis istiyoruz. Minibüs araban varmış her maç atarsın bizi kulüp başkanı olursan.
- Tamam ona da tamam.
- Formaların ön tarafına benim şirketin ismi yazılacak.
- O kolay onu yaparız.
- Bir de yıkanmış formalarımızı ütüleme de senden olsun.
- Tamam onu da benim hanıma zorla şerle yaptırırız... Oldu bu iş o zaman diyelim mi?
- Diyelim Başkanım.



Tam işi bağladım, pazarlık işini bitirdim, benimde artık bir spor kulübüm var Acunun ki gibi derken, hanım işe taş koydu. ''Ben her hafta o formaları yıkayamam, bir de ütü istemişsin onu da yapamam, ona göre söyle takımın elemanlarına.'' deyince, takım alma işim yattı haliyle. Yoksa ben de Acun gibi takım sahibiydim şimdi, hem de firmamın reklamını yapacaktım, formaya yazacağım sloganları bile kafamda belirlemiştim... Tüh ki tüh!
( Bende Takım Alacaktım başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 18.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu