Zamansız Mevsimler...
Ömrümün baharına, yine vurdu sonbahar,
Yâr ırak, yatak soğuk, gönlümüzde hüzün var.
Giderayak bize mi yöneldi ism-i kahhar?
Yâr ırak, yatak soğuk, gönlümüzde hüzün var.
Mevsimin sonu belli, götürür nicemizi,
İşaretler konulmuş, ayırmaz sizi bizi.
Bu çark böyle dönüyor, sarıyor hepimizi,
İşaretler konulmuş, ayırmaz sizi bizi.
Sararan yapraklarda gün zamanı söylüyor,
Kimini selamlarken, kimine "gel gel" diyor.
Yeri göğü Yaratan ne de güzel eyliyor,
Kimini selamlarken, kimine "gel gel" diyor.
Sanki zaman yorulmuş sararan yüzler gibi,
Aşınmış basamaklar; yokuşlar, düzler gibi.
Bulutlar haykırıyor inciten sözler gibi,
Aşınmış basamaklar; yokuşlar, düzler gibi.
Yaprak sarı, yer sarı; utançtan kızaran kim?
Zaman çabuk aksa da, henüz gelmedi mevsim.
Aklı karıştıran ne, sonrası eylül ekim,
Zaman çabuk aksa da, henüz gelmedi mevsim...
31.08.2017
Fatih-İST.
Enver Özçağlayan
(
Zamansız Mevsimler... başlıklı yazı
enver-ozcaglayan tarafından
20.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.