Evet Kartalonya Gezegeninin, ''Böyle bir gezegen varmış, bizde yeni öğrendik. Meydan Larusse-cilt 12-sayfa 496-497''  en büyük iki ülkesinin nüfusları birbirine çok yakındı. Çirpinya'nın nüfusu bir buçuk milyar civarında, Hirmuntan'ın nüfusu da bir buçuk milyardan on milyon kadar eksik bir milyar dört yüz doksan milyon civarındaydı...

Çirpinya bilim ve teknikte epey ileri gitmiş olmasına rağmen, Hirmuntan ise Çirpinya'ya nazaran daha fakir ve yetişmiş elemanları Çirpinya'ya göre daha az teknolojik bakımdan da dışa bağımlı bir ülke görüntüsü veriyordu. Hirmuntan'ın fakirleri de en az kendisi kadar meşhurdu ve onlara Hirm Fakiri diyorlardı... Zaman zaman fakirlikten çektikleri acıları millete göstermek için çivili yatakların üstüne serilip yatarlardı... Bazı zamanda zurnalarla yılan oynatırlardı...

Çirpinya kendi ülkesinde nüfus artış hızını dizginlemek için tek çocuk kuralı getirmişti bütün ailelere. Hirmuntan ise tam tersi, ne kadar çocuk yaparsanız yapın, bende kısıtlama yok diyerek, zaten fazla olan nüfusunu iyicede artırma derdindeydi... Oysa ki Kartolonya gezegeninde yaşayan bir grup başka milletlerin insanlarının da ''Nerede çokluk orada bokluk, nerede azlık orada tokluk.'' diye sözleri olduğunu unutuyorlardı...

Kartalonya Gezegenin bir de süper gücü olan Samamcaya Ülkesi vardı. Samamcaya ülkesi aynı zamanda Kartalonya gezegeninin en büyük silah üreticisiydi. Ondan daha iyi, ondan daha büyük, ondan daha ölümcül silahlar yapan başka da bir ülke yoktu. Samamcaya ülkesinin en başında ki Birbaşkan olan adam düşünmeye başladı ''Bu iki ülke Çirpinya ve Hirmuntan neredeyse Kartalonya Gezegeninin yarısı, bunların nüfusunu azaltmak için, bunları bir güzel birbirine düşman yapıp çarpıştırmamız lazım, diye düşünmekten kendini alıkoyamadı... Veee harekete geçme kararı aldı...

Önce iki ülkeye de çok iyi eğitilmiş ajanlarını, kışkırtıcı elemanlarını gönderecek, sonra içlerinde sosyal çalkantılar yaratarak iki ülkeyi birbirine düşman edecekler, ufak bir kıvılcım neticesinde de iki ülke kendi üretmedikleri silahlar ile birbirlerine saldıracaklar, tabi bunun neticesinde de Samamcaya Ülkesine müracaat edip  ''Top, tüfek, tank, uçak, makineli tüfek, el bombası.'' bunlar gibi silah alma talebinde bulunacaklardı... Plan çok iyi yapılmıştı...

Samamcaya Ülkesinin Birbaşkanı gerçekten çok uyanıktı ama, karşılarında ki ülkelerin başkanları da o kadar saf değildi oyuna getirilmek üzere olduklarını anlamaları zor olmamıştı... İki ülke hemen heyetler oluşturarak savaşmadan önce uzlaşma yoluna gittiler... Samamcaya Ülkesi ve onun Birbaşkanı ve Birbaşkanın yanında ki adamları bilumum yalakaları adeta eşekten düşmüş karpuza dönmüşlerdi. İki ülkeyi savaştıramamak ve onlara silah satamayacak olmak, onlar için büyük bir hayal kırıklığı idi...

Sıkıntı büyüktü Samamcaya Ülkesinde. Kartalonya Gezegeninin en büyük silah üreticisi olmak ve iki büyük ülkeye silah satamamak, utanç verici bir durumdu onlar için. Birbaşkan bütün kurmaylarını Şefaf Saray da topladı ve konuşmaya başladı ''Arkadaşlar durumu az çok biliyorsunuz, Kartalonya Gezegeninin iki büyük ülkesi Çirpinya ve Hirmuntana maalesef savaştırıp silah satamadık, satmasına ama, vaz geçmedik yine de onları çökertmekten..'' alkılşarrrrrr alkışlarrrrrr devam eder Birbaşkan ''O zaman dizi filmlerimiz ile savaş filmlerimiz ile, çizgi filmlerimiz ile, ürettiğimiz gazlı içeceklerle, çok gazlı içeceklerle,  gazsız içeceklerle, alkollü içecekler ile oyuncak bebeklerimiz ile, ürettiğimiz arabalar ile, televizyonlar ile bilumum elektronik aletler ile dalıyoruz arkadaşlar.'' şak şak şak şak alkışlar... Birbaşkan ''Ha bir de unuttum en önemlisi de o orada güzel güzel eğitim kurumlarımızı açıp, onların çocuklarının bize biat etmesini sağlayacağız.'' şak şak şak alkışlar... Tam o sırada yazarın aklından geçen cümleler yapışır kalır yazıya ''Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız  eğitim sitemini çökertin yeter. Eğitimin çökmesi bir ulusun çökmesidir. Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur, bunun için eğitim seviyesini düşürmek yeterlidir.'' Noktayı koyar...
( İki Büyük Ülke başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 6.08.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu