Ta üniversite yıllarından tanıdığım Kıbrıslı arkadaşım Fuat feribota binip  arabasıyla başkent Ankara'ya geldi misafirimiz oldu. Tabi o misafirimiz olunca Ankara'yı gezdirmek ve ikramda bulunmakta bizim vazifemiz. Kıbrıs'tan kalkmış gelmiş, hem de ufak tefek yarım elma gönül alma hediyelerle bizi de şereflendirmiş...

Aldık önce Anıtkabir'e Ata'mızı ziyarete götürdük. Sonrada pazar günü pikniğe gidelim dedik Kızılcahamam taraflarına benim içki içmediğimi bilir Fuat, o da içmez uzun zamandır içtiğini görmedim. O gün havada bir güzel mi güzel sormayın gitsin. Bol bol oksijeni ciğerlerimize çekmek için fırsat. Biz de epey zamandır işten güçten fırsat bulup da Kızılcahamam'a gitmemiştik.

Kısa bir yolculuktan sonra Kızılcahamam'a geldik yerleştik. Bilenler bilir bilhassa Ankaralı hemşerilerim Kızılcahamam adeta ormana boğulmuş bir ilçesidir Ankara'nın. Yegane piknik yerlerinden birisidir. Ben Ankaralıyım diyen birisi mutlaka görmüştür Kızılcahamam'ı... 

Yedik içtik mangal yaptık, sohbetin dibine vurduk, Kızılcahamam da, köfteleri tavukları mideye indirdik ailelerimiz ile birlikte güzel bir gün geçirdik. Eski anılarımızı tazeledik. Çocuklar o güzelim ormanlarda, çayırlarda, alabildiğine koşuşturdular. Zaten hayat çocuklara güzel belli bir yaşa kadar... Geriye dönüş zamanı geldi çattı...

O yollarda her zaman radar kontrolü olduğunu daha önceki deneyimlerimden biliyorum. Her zaman hız limitlerine uymak hepimizin vatandaşlık görevleri aslında. Biliyorum ki arkadaşımda Fuat da çok fazla hız müptelası bir insan değil. O da çok dikkatli bu konuda, sorumluluk sahibi bir insan. Fuat kardeşim de arabasını yeni almış Türkiye'ye bizi ziyarete gelmeden bir kaç ay önce...

Havanın kararmasına yakın Ankara'ya doğru yola koyulduk. Aşağı yukarı yirmi otuz  kilometre kadar gittik gitmedik polis çevirmesine denk geldik ve durduk. Rutin kontrol herhalde derken aslında alkol muayenesi yapıyormuş arkadaşlar. Araba Kıbrıs'a kayıtlı olduğu için haliyle direksiyon sağda. Camı açtık direksiyonda arkadaşım Fuat, bende sol ön koltukta oturuyorum memur elinde aparatla "Lütfen üfler misiniz?" Dedi... Ben tabi bu teklifi geri çeviremezdim, üfleyiverdim, bir baktı memur önümde direksiyon yok. Döndü bana "Sen niye üflüyorsun kardeşim direksiyon sağda desene" diye birde fırça attı bana. Sonra sağda tekrar yaptı alkol muayenesini Allah'tan temiz çıktık da sorun olmadı...
( Kıbrıstan Gelen Arkadaşım başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 26.08.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu