Şero emmi bugün telefon etti,
Kanayan yaramı sar, diyor oğul.
Ne yalan söyleyeyim hoşuma gitti!
Şero teyzen bana ver, diyor oğul.
Fırsat vermiyor ki cevap vereyim,
Yalandan da olsa hatır sorayım.
Bildiğim ne varsa dile sereyim,
“Çok gecikme, hemen sor” diyor oğul.
Tek laf ettirmeden bir bay bay etti,
“Eyvallah” diyerek görüşme bitti.
Ne çabuk bu haber teyzeme gitti,
“Sus, yerin kulağı var” diyor oğul.
Teyzeme danıştım, dünden razıydı,
Yalnızlık gönlünde derin sızıydı.
O sert kadın gitmiş, sanki kuzuydu,
“İstersen yapalım kur” diyor oğul.
Ben sandım ki biraz naza çekecek,
Meğersem sevinçten aklı çıkacak.
Nerede yakalarsa orada yıkacak,
İçimdeki ateş kor, diyor oğul.
Tarihi buluşma başladı koyda,
Duymayan kalmadı yeminle köyde.
Çifte kumrularım bak, aynı boyda,
“Ahirette yerin nur” diyor oğul.
Teyzem kucakladı Şero emmi’yi,
Vallahi yok imiş dilin kemiği.
Sanırsın yalıyor köpek eniği,
“Birazcık ötede dur” diyor oğul.
Şerolar kavuştu bakın sonunda,
Düğünümüz vardır ayın onunda.
Deniz kenarında Eminönü’nde,
“O da ikimize dar” diyor oğul.
10.10.2025
İSRAFİL BİLİCAN
(
Şerolar Kavuştu başlıklı yazı
israfil-bilican tarafından
12.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.