Aslan Babaannem
Bahçelievler'in o güzelim iki katlı ve adı gibi bahçeli evlerinde geçti çocukluğumuz. Bahçemizde kayısıdan armuda duta kadar üç beş çeşit meyve ağaçları vardı. Doyardık meyveye her yaz. Alt katta büyük amcalar üst katta da biz otururduk. Sobalı da olsa evimiz o tarihte, yine de güzeldi...
Rahmetli babaannem bir ay bizde, bir ay da alt katta büyük amcamlarda kalırdı. Küçük Amcan o tarihlerde daha emekli olmamış, askerlik vazifesini ifa ediyordu subay olarak... Yaz aylarında çok şenlikli olurdu evimiz ve bahçemiz. Meyveden yana hiç sıkıntımız olmazdı. Dut silkelerdik, bol bol kayısı, armut, erik yerdik...
Bizim mutfakta zırt pırt fare çıkardı. Çocuğuz daha bir şeyden anlamayan. İlkokul çağlarındayız. Fare çıktı mı mutfakta biz kaçacak delik arardık. Fare bir yolunu bulup, evin içinde kendince cirit müsabakalarına katılma hazırlığı yapardı. Rahmetli Babaannem elinde maşa ile farenin peşinde, bizde babaannemin peşinde, fareyi tepelemeye bakardık... Maşayı indirdi mi kafasına farenin, zavallı fare de viyk viyk öter ruhunu teslim ederdi bir şekilde...
Tabi bu arada çığlıklar ''Tutunnnnnnn! Kaçmasınnnnnn! Tepeleyin keratayııııı!'' cümleleri havada uçuşurdu. Çoğu zaman kapan kurardık öncesinde, ama ne hikmetse zibidi fareler kapana yakalanmadan o peyniri mideye indirirlerdi. Çok da küçük değillerdi hatırladığım kadar, fındık fareleri gibi değillerdi... O zamanın yani bundan kırk elli sene öncesinin sobalı evlerinde geçiyor bu anlattıklarım. Buzdolabımız bile yoktu. Yiyeceklerimiz tel dolaplarda saklanırdı...
Ne kadar zararlı bir hayvan olsa da fareler, yine de o çocuk aklımızla çocuk kalbimizle babaannem onları öldürürken içim biraz burkulurdu... Yine de korkardık tabi. Büyüklerimiz onlara ait efsaneler anlatırdı, köy yerinde çocuğun odasına girer kulaklarını burnunu yermiş filan gibi...
Televizyonlar daha yeni çıkmış. Orada da mikifarenin çizgi filmleri oynuyor. Ama orada ki fareler bizim mutfakta çıkan farelere hiç benzemiyor haliyle... Eninde sonunda babam rahmetli o mutfakta ki delik olan yerleri keşfetti ve alçıyla çimentoyla kapattı bir şekilde. Sonra uzun bir zaman evin içinde olmadı, rastlamadık farelere. Fareler arası cirit müsabakaları ertelenmiş oldu nihayetinde...
(
Aslan Babaannem başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
27.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.