Pek dışarı çıkan insan değilim. Sokaklarda sürtmeyi sevmiyorum diyelim. Hele de işi bıraktıktan sonra iyice evcimen oldum. Varsa yoksa ev... Bir odadan çıkıyorum, öbür odaya giriyorum, geliyorum kütüphaneye bir kitap alıyorum, biraz karıştırıp, sonra başka kitaba dalıyorum işte böyle böyle zaman akıp gidiyor benimle birlikte.
Evde de zaman ya okuyarak, ya yazarak, ya da televizyon seyrederek geçiyor. Ha unuttum arada birde ara sırada mızıka çalarım. Sabah kuşağında yer alan magazin programlarına benzer reality şovları sevmiyorum da, seyretmiyorum da. Seyredenlere de seyretmeyin, reyting yaptırmayın şunlara diyorum. O birinin karısına asılmış, öbürünün kızı kocaya kaçmış, biri kaynanasını delirtmiş, bir başkası baldızına asılmış, kaçmışlar filan işim olmaz o haysiyet ve ırz namus düşmanlarıyla...
Siyasetçiler desen bıktırmaktan beter ettiler. Bende artık televizyonda haber filan izlemiyorum. Kafa dolu tepeleme... Yazıyoruz, okuyoruz, nerede komedi dizisi varsa takılıyorum. Dolu kafayı, bir şekilde boşaltmamız lazım, o kafada ki dolu bir şeyleri alıp bir kenara bırakmamız lazım... Bıkmadılar siyasetçiler her gün her gün ekranlarda şov yapmaktan. Onlar bıkmadı ama biz bıktık gerçekten.
Bazı zaman İnternetten eski dizileri eski komedi programlarını izliyorum. Yirmili yaşlarda, şimdikinden daha genç olduğumuz zamanların programları, bakıyorum o eski diziler bile şimdinin abuk sabuk saçma sapan dizilerine elli basar yüz basar gibi geliyor... Onlardan aile olmayı, dayanışmayı, yardımlaşmayı öğrenirdik, şimdikilerden birbirine madik atmayı, aldatmayı, zinayı, sahtekarlığı, silah kullanmayı, mafya olmayı öğreniyor çocuklarımız...
Hatırlayanlar vardır, bilenler bilir eskiden Siyaset Meydanı diye de bir program vardı Ali Kırca'nın sunduğu. Akşam saatlerinde başlar gece yarılarına kadar sürerdi. Orada bile dikkat ederdim, kimse kimsenin fikrine saygı göstermez, varsa yoksa benim fikirlerim, benim doğrularım düşüncesinden çark etmezdi. Bizim siyasetçilerde aynı, yıllar yılı hiç değişen bir şey yok gördüğüm kadarıyla. Hep biz doğruyuz, onlar yanlış. Muhalefette aynı türküyü çağırıyor iktidarda...
Bir günde çıkmayın yahu televizyonlara, ara verin, dilinizi de, ruhunuzu da, bedeninizi de dinlendirin, bizimde kafalarımız bir huzura ersin, rahat etsin. Mümkün değil yapmazlar, onlar konuşmadılar mı hasta olurlar. Benim gibi tahmin ediyorum ki bir çok insanda bıktı siyasetten ve siyasetçilerden. Rahmetli babaannemin bir lafı vardı ''Adın nedir Reşit sen söyle sen işit.''
(
Siyasetçilerden Bıktığımdan başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
15.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.