Mende Mecnun’dan füzun aşıklık istidadı var. /Aşık-ı sadık menem mecnun’un ancak adı var.” Fuzûli
Seven, sevdiğiyle tek yakalı ateşten bir gömlek giyer pervasızca. Ateşin duygular harmanında savrulur dövülmüş başaklar misali. Leylin içinde Leyla’yı bulur , adı remz olur aşka dair.




Aşk , cihan padişahlarına feryad u figan ettirir.
“Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzan.
Bir gözleri ahuya zebun eyledi felek." O hünkar ki bir ikindi güneşi ömründeki saltanat devresinde Devlet-i âli Osmanî’ye en çok toprağı kazandırdı. Uykusu sak, gözü pek, pek hakşinas. Lükse, ihtişama pabuç bırakmaz. Lâkin, mevzu aşk alfabesini okumak olunca ne hünkârlık ne taç ne taht kalır. Alır ele diviti gönül sayfasından okuduklarını yazar varaka ki okunsun kıyamete kadar. Hünkarın emanetini taşır geleceğe nişan u Zişan gibi divanlar. Her okuyan o mısralarda kendi gözleri ahusunu hayal eder.




Aşk kitabı, memnu meyvenin dalından koparıldığı andan beri, divanda,dergâhta, bargâhta yedi iklim dört bucakta okuna gelmekte. Ve bu kitabı çoban da padişah da kendi tarzınca okumakta. Her okuyan, kendine en uygun paragrafı bulmakta. Mecnun çöllerde, Ferhat dağlarda ateşin duyguların harmanlandığı kitabın sayfalarını çevirmekte. Fani bedenleri toprak olmasına rağmen hala adları dillerde yerleri gönüllerde. Yaftaları farklı, muhtevaları aynı nice aşk masalları anlatıla gelmiştir devri kadimden beri. Leyla, Şirin, Aslı, Azra her devirde başka bir adla ve suretle yer almışlardır aşk alfabesinin satır aralarında.



Fuzuli’ye Mecnun’u kıskandıran aşkın alfabesi, bu fani cihan döndükçe okunmaya devam edecektir. Aşk alfabesini talim, zalimi mazlum, cahili arif eyleyecektir. Harflerin ve sözcüklerin çiçek çiçek açtığı daha nice beyitler, mısralar inci inci dökülecektir sayfalara. Yunus yüzyıllar öncesinden seslenmeye devam edecektir. “Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni.”diye Mevla’ya. Ve Mevla’yı arayanlar hanesine kayıt edilme bahtlılığının sahibi olacaktır. Bu böyle olunca, nice elif kametliler nice sinelere elifler çekecektir. “Elif okunacaktır ötürü, Pazar eylenecektir götürü.” Aşk için, aşk adına nice sevdalı yüreğe simge olacaktır, Mecnun, Ferhat. Kerem …



Işık hızı ile yarışan çağda, devri kadimden kaldığı söylenen aşk; bilime, ilime külahı ters giydirecektir. Tıpkı yüzyıllar öncesi, Şeyh San’ân’a din değiştirtip domuz çobanlığı yaptırdığı,sonra tersa kızını müslime edip domuz çobanını yeniden islamla şereflendirdiği gibi; rivayet edenleri, duyanları, okuyanları şaşkına çevirecektir aşk alfabesi. Ayn, Şın Kaf. “Ah! Minel aşk ve halatihi..”
Ankara,10.06.2010 İ.K



( Aşk Alfabesi3 başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 11.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu