7 sayısı kesinlikle bu konseyin en havalı, en artist, en kendini beğenmiş üyesi...

7’nin bu tuhaf popülerliği aslında biraz da “her yerde karşımıza çıkma” huyundan ileri geliyor. Sabah işe giderken bir bakmışsın trafik ışığı tam 7 saniye sonra yeşile dönmüş. Marketten bir şey alıyorsun, kasiyer indirimden sonra fiyatın 7 lira 77 kuruş olduğunu söylüyor. Birisine "Hemen bana bir sayı söyle” diyorsun, anında “7” diyor. Bir arkadaşına derdini anlatırken; mesela 40 kelime edersin ama bir de bakarsın ki, içindeki konu 7 tane cümlede özetlenmiş.

Demek ki 40 gösterişli dış yüzey, 7 ise bunun çekirdeği... Yani aslında 40’ın kahvesi varsa, 7’nin de telvesi var ve sanki evren, bütün işi "7" ye bağlamış.

İnsanlık tarihinin de rakamlara karşı böyle bir zaafı var. 40'a yüklediğimiz anlamı az çok hatırlıyorsanız, şimdi "7"ye bakınca işin renginin değiştiğini göreceğiz. "7" sanki tüm rakamların gizemli ve mistik bir ağabeyi gibi...

Tanrı’nın "7" yi, yaratılışla ilişkilendirmesi bir yana, rakamlar evrenin yazılımıysa, 7 de o yazılımdaki gizli admin şifresi gibi duruyor. Bölmeye kalkıyorsun, sonuç hep sonsuza uzayan bir ondalık, sanki “Ben sıradan bir sayı değilim, bana dokunamazsın” der gibi.

Yazıyı yazarken düşündüm; acaba biz insanlar bu "7"ye çok fazla anlam mı yüklemişiz? diye... Ama gördüm ki evren her yere, bir "7" serpiştirmiş. Hatta şunu da düşünmeden edemiyorum; Eğer "7" bir insan olsaydı kesin LinkedIn’de “Hayatta başarı için 7 altın kural” diye bir paylaşım yapardı. Halbuki 6 kural yazsa kimse bu yazıya dönüp bakmazdı, 8 kural yazsa, bu seferde insanlar "çok uzun" der, okumazlardı. Belki bu yazıyı da uzun diye okumayacaklar!

Neyse başlayalım bakalım şu "7" lere...

Haftanın 7 günü var. Tanrı Dünyayı 7 günde yaratmış. 7 kıta, 7 okyanus, spritüal dünyada 7 âlem derken, insan ister istemez “Bu sayı evrenin gizli imzası mı?” diye düşünmeden edemiyor.

Bir bakıyorsun müzikte 7 nota var; biri eksilse Beethoven sinirinden senfoni değil dilekçe yazardı muhtemelen... Renklerde 7 temel ton var; gökkuşağı da bu 7 kişilik kadro ile sahaya çıkıyor. İnsan yüzünde 7 delik var; Tibet’te 7 Buda, mitolojide 7 esas tanrı, gökyüzünde Büyükayı ve Küçükayı takım yıldızlarında 7 yıldız; Roma rakamı sisteminde 7 harf var, Eski dünyanın 7 harikası da cabası... İstanbul, Roma ve Kudüs 7 tepe üzerine kurulmuş; şehir kuran medeniyetler bile “Tepe sayısının 7 olmasına dikkat edelim" demiş sanki...

Kimya bile bu sayıya selam çakmış. Periyodik cetvelde satır sayısı 7; Dijital ekranlarda rakam göstermek için kullanılan sistem 7 segmentli; yani teknoloji bile 7 olmadan çalışmıyor. Mevlana’nın mesnevisi 7 ciltten oluşuyor ve 7 tane öğüdü var; Spiritualizmde, insan vücudunda toplam 7 çakra bulunuyor.

Gelelim Türkiye' ye... 7 coğrafi bölge var; İstanbul, 7 tepe üzerine kurulmuş; Topkapı Sarayı’nın 7 kapısı bulunuyor; Bolu' da "Yedi Göller" var; Kurtuluş Savaşımızı "Yedi Düvele Karşı Kazandık!"; masallarımızda 7 Başlı Ejderhalar var; Soyumuz 7 göbekten (ced) gelir; dilimizden "7'den 70" e sözü hiç düşmez; "Yediveren" diye bir gülümüz; İstanbul' da, Yedikule diye bir semtimiz var; “Yedi Uyurlar İnanışının” Anadolu'daki en önemli merkezi Tarsus'ta, Dedeler köyündeki “Eshab-ı Kehf Mağarası" dır.

Bebeklerin dişleri 7 aylıkken çıkıp 7 yaşında dökülüyor; doğa bile çocuk gelişimini saniyesi saniyesine 7’yle planlamış. At nalının delikleri bile 7 tane imiş; uğurlu olmasının nedeni bu 7 delik herhalde...

Sinema dünyası bile 7 rakamından kaçamamış! Mesela “Se7en” var; sadece adında değil, tüm kurgusunda 7 ölümcül günahın etrafında dönen karanlık bir şölen... Bir de “Yedi Samuray” a ne demeli; Türk sinemasında “Yedi Bela Hüsnü” yıllardır sokaklarda gezen bir rakamsal lanetin kahkaha versiyonu gibi duruyor; Pamuk Prenses ve 7 cüceler; 007 James Bond serisi; "Hürmüz" bile 7 kocalı...

Japonların en uğurlu rakamı 7, Amerika’daki Özgürlük Heykeli’nin tacı 7 uçlu; Tıpkı yahudilerin 7 uçlu kutsal şamdanı gibi... 666 şeytana, 777 Tanrı’ya işaret kabul ediliyor; yani iyi-kötü skalası bile 7 üzerinden sınıflandırılmış durumda... Üstüne bir de Cennet ve Cehennem’in 7 kat ve 7 kapısı olduğuna inanılıyor; gökyüzü ve yeraltı 7 kat olarak yaratılmış. Evren adeta “kat çıkacaksan 7’den şaşma” kuralı koymuş gibi... Kutsal Meleklerin sayısı bile "7"...

Michael Jackson bile "7" ye kafayı takmış görünüyor. Kostümlerine, albümlerine ve afişlerine 7 sayısını gizliyordu.

Ve bunların hepsi bir araya geldiğinde, "7" evrenin kare kodu, varoluşun PIN şifresi, ya da bütün kültürlerin ortak takıntısı gibi görünüyor. Ama kesin olan şu ki, hayatın neresine baksan, sanki bilerek yapılmış gibi, bir köşeden mutlaka bir "7" fırlıyor.

Ve belki de asıl gizem tam olarak burada yatıyor: Evren bize bir şey anlatmaya çalışıyor. Ama biz hâlâ "haftanın 7 günü neden bu kadar çabuk bitiyor" diye anlamaya çalışıyoruz.


( Yedili İleti başlıklı yazı ERHAN TIĞLI tarafından 15.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu