Sizde zaman zaman sırt üstü yatıp da tavan uzun uzun baktınız mı? Ben yaparım zaman zaman. Kimi zaman yatak odasında, kimi zaman salonda ya da oturma odasında, gözlerimi tavana diker, bir köşesinden öbür köşesine adeta seyahat ederim. O anda kafamda düşünceler cirit müsabakası yaparlar...

Bir köşeyi seçer orası benim köşem derim. Bir de bakarım ki öbür köşeler burun kıvırırlar... Sitem ediyorlarmış gibi gelir bana. Dört köşedir oda, öbür üç köşe ''Neyimizi beğenmedin de gittin hemen o yanı başında ki köşeyi seçtin. O köşe çok matah bir köşe mi?'' diyorlarmış gibi gelir bana. Benim hüsnü kuruntumdur bu en kuruntulusundan. Kuruntuluyum tabi, kuruntulu değilim demedim ki zaten...

O köşeden kimi zaman yar gelir ısıtır içimi, kimi zaman har gelir yakar her bir yerimi... O zaman çeviririm bakışlarımı başka başka köşelere... Elimde bir su tabancası olsa derim içi dolu, nişan alsam köşelere dıkşınya dıkşınya diye ateş etsem ve de ıslatsam derim içimden...

Sırtüstü yatmalarım öyle iki üç dakikayla bitmez. Gözlerim bir o köşeye gider bir bu köşeye, bir başka köşeye... O sırada çocukluktan bir tekerleme gelir aklıma ''Mendilim köşe köşe bizden size kim düşe.'' Çocuk oyunlarında birinde vardı sanırım, eğer ki hafızam beni yanıltmıyorsa...

Bir an gelir gözlerimi kaparım, ne o köşeye ne de öbür köşeye bakarım. Tam o sırada aklıma bir şarkı sözü gelir ''Şişeler şişeleeeeeer lingo lingo şişeşelerrrrrr.'' Hemen çarpıtırım o şarkı sözünü ''Köşeleeeeeeer mingo mingo Köşeleeeeeeer.'' takıldınız mutlaka mingoya, takılmayın. Bir anlamı yok işte laf olsun torba da dolsun satırda dolsun diye atmasyon bir kelime neticede...

Gece karanlığında da bazen arabalar geçerken ışıkları evin bir tarafından girer öbür tarafından çıkar. Işıklarla selamlaşırız. Ben sorarım ''Hangi arabadansın markası modeli nedir?'' diye, onlar cevap mevap vermezler bir türlü. O sırada hanım odaya dalar, yine yatmışsın yerlere üşüteceksin, kalk yerine yat diye de bir fırça atar. Alıştık fırça atmasına ne yapalım, haklıdır da çoğu zaman. Tavanla arama girer. Bir de şimşek çakarken yağmurlu havalarda tavanında ve odanın da tadına doyum olmaz...

( Tavana Bakarken başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 16.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu