Henüz zanlı olmadan mahkûm ettiniz
Düşüncenin şümulünden bihaber olarak sınıflara böldünüz
Kalplerden muhabbetin ülfetini sildiniz, hiç yetinmediniz ruhu köleleştirdiniz
Teraneler içinde, zorbalık eşkâlinizde, müddeti nefesin kadri bilinmeyince edepsizce
İnsan olmanın, cehdiyle yaşamanın
Ferasetin erdemiyle anlam bulmanın ve öteyle bir olmanın
Şerefin payesinde, inayetin gayesiyle, yek vucut olmak derdiyle coşturmadınız
Her zaman muğlâk ve vurdumduymazlığınızı sinelere akıttınız, yinede doymadınız
Elinizden geleni fazlasını yaptınız
Atinin hülyasından, mazinin ibret nazarından arîleştirdiniz
Kula kulluk yaptırmayı marifet bildiniz ve nefeslerin masumiyetini hiçlediniz
Kepazelik içinde insanlığın kemali yetini, mahremi asudeliğini görmezden geldiniz
Bilmem ki nasıl söylesem aidiyetini
Serkeşliğin namı diyar farkını, tahakküm ettiren feryadını
Dünyanın ilzam olacak mukadderatını, hesabın batini manasını ve sevdasını
Dışladınız, bölüp parçalara ayırarak esir ettiniz, yeryüzünü hapishaneye çevirdiniz
Güya bir süper güçtünüz, işgal ettiniz
Ne kadar masum ve mahzun nefesler varsa kanına girdiniz
Hiçbir vakit arlanmadınız, ruhlara bin bir perişanlığı iftiharla yaşattınız
Gasp ederek, yasa ve hukuk dinlemeyerek, mahremiyeti ifşa ederek elan iblisleştiniz
Yeryüzünü taksim ettiniz yetinmediniz
Fezanın bin bir haline matlup olarak, nesillere hükmettiniz
Beyin göçüyle ve kıt kanaat geçinmeyi marifet telakki edince yüceldiniz
Hak ve hakikatin, sünnetullahı adaletin mahşeri vicdanındaki sesini fark etmediniz
Mustafa CİLASUN