Hüseyin DAĞLAR.
İki gün sonra Mesudiye
tabyasını teftişe gelen Ç.Kale Müstahkem mevki komutanı "Cevat
Bey,"Seyit'in gücünü kendi gözleriyle de görmek ister. Çok uğraşır Seyit onbaşı fakat 275 kğ yerinden bile kıpırdatamaz... Cevat Bey hayal kırıklığıyla sorar: Oğlum bu mermiyi
önceki gibi kaldırabilmen için ne yapmam
lazım?"Seyit'in cevabı kısa ve nettir:"Kumandanım! Gâvurun gemisini yine karşımda görmem lazım"
Değerli okuyucu bizler nedense bu tür vakıalara, hiç İlahi pencereden bakmıyoruz,
bakarken de sanki birileri bizleri bilgisizlikle, suçlayacakmış gibi suçlu
sanıyoruz kendimizi, oysa Asri saadet dönemi bu tür olaylara beşiklik etmemiş midir
"fil vakası en güzel örek değil midir" Ve buna benzer niceleri.
80 kişiydiler makineli tüfekleri sadece iki
taneydi..Üzerlerine yöneltilmiş 329 top namlusuna karşın onların hiç topu
yoktu...Sadece eski tüfekleri ve el bombaları vardı..BİRDE İMAN DOLU
GÖĞÜSLERİ..14 saat boyunca 10 kattan daha kalabalık düşmanları onları bir alay
gücünde zannetti..
Mermisi azalan askerleri Yahya çavuşa sorarlar:
"Komutanım şimdi ne yapalım?"O,tebessümle
cevap verir:
"Aslanım iki gâvura birden nişan alın. Merminizi
idareli kullanın!"
Değerli okuyucu burada bir incelik daha var yanlarında,
komutanları, kurtarıcıları, emredicileri, dahi yoktur, tabiri caizse kendi
göbeklerini kendileri kesmişlerdir, ÇANAKKALE’DE, tarihi destan yazan bu baba Yiğitleri,
burada anmadan geçemiyorum. ALLAH (C.C.)cümle geçmişlerimizin ruhunu şad eyleye
âmin.