Bastırmayı Düşündüğüm Fantastik Roman Türündeki Kitabımın 1 Bölümü
Perseis karanlık ormanda hızla koşmaya devam etti.Arada bir durup
etrafa bakıyordu.Ne zamandır hiç durmadan koşuyordu ama hala bir sonuca
varamamıştı.’’Buralarda bir yerlerde olmalı.’’ dedi kendi kendine . Bir
kolcu için iz sürmek ne kadar kolay olsada bu sefer söz konusu korkmuş
genç bir yarı elfti.Ağaçların bitiminde patikayı bir nehir kesiyordu ve
ıslak kayaların arasında aradığı şeyi gördü.
‘’İzleri doğru
okuyorum’’ diye düşündü.’’Arien nehre doğru koşmuş ; Ama tekrar aynı
yoldan geri dönüp ormanın bitimine gelmiş.Orada ne gördü acaba?
İyice kafası karışmıştı şimdi Perseis’in.Son bir umut kayalıklara
yöneldi.Yırtılmış bir elf kumaşından başka bir şey yoktu.Zamanı
azalıyordu.Yarının gün batımında Arien’i Elf kraliçesine götürmesi
gerekiyordu.Nehri aşıp yavaş yavaş tepeye doğru çıkmaya başladı.
Bir yandan etrafı kolaçan ediyordu. Son zamanlarda Trol saldırıları
artmıştı.Onları biri tetikliyordu ama kim ? işte bu düşüncelerle
tepenin sonuna geldi.Önüne ve arkasına, görebileceği her yöne baktı
;ancak küçüklü büyüklü tepelerden başka bir şey göremedi ; yalnız
bulunduğu tepenin güney batısında bir mağara vardı.
‘’Gizlenmek
için iyi bir yer.’’ Dedi umutla. Birden daha önce farketmediği şeyi
gördü.Bir grup Trol mağaranın girişine doğru gidiyorlardi.
Hiç
zaman kaybetmeden aşağıya koştu – bunu yaparken olabildiğince sessiz
olmaya çalışıyordu- Birkaç çalılığın arkasına gizlenerek yayını
çıkardı.Trollerin en büyüğüne nişan aldı ve bekledi.
Mağarayı bir an geçtiklerini sandı , tam yayını indiriyorduki , Trollerde bir haraketlenme oldu.
İçlerindeki
en küçük trol başından okla vurularak öldürülmüştü ; ama bunu Perseis
yapmamıştı.Kimin yaptığını merak edecek zamanıda yoktu zaten.
Trollerdeki şaşkınlıktan yararlanarak ileri atıldı ve en büyük dağ
trolünü boynundan vurdu ; ama yaratık yere düşmedi sadece eliyle yarayı
tutuyordu.
‘’ Daha fazla mı istiyorsun ha? ‘’ diye bağırdı ve bir
ok daha aldı sadağından.Nişan almasıyla oku fırlatması bir oldu.Trol
inleyerek yere yığıldı.Bunu gören iki trol 1 metre boyundaki sopalarla
üzerine doğru yürümeye başladılar. Perseis o iki trolü unutmuştu biran.
‘’Şu yaşlılık yok mu ‘’ diye hayıflandı kendince. Bir süre
uğraştıktan sonra o ikisinide yere sermeyi başardı.Trollerin hala
yaşayıp yaşamadığını kontrol ettikten sonra mağara girişine yöneldi
.Yayını sırtına taktı ve hançerini çekti.Çünkü yay karanlıkta hançer
kadar işe yarayamayabilirdi.Sessiz ve seri adımlarla mağaraya daldı.
‘’
Arien orda mısın? Ben Persius seni kurtarmaya geldim’’ diye bağırdı
.Sesinin yankısından başka bir cevap gelmedi . Biraz daha ilerledi ve
tekrar seslendi . Yine aynı sonucu aldı .’’ Belkide burda değildir’’
diyerek mağara girişine doğru yöneldi.Eğer burada gerçekten birisi
varsa arkasını dönmesi onu dışarı çıkartıcaktır diye düşündüyordu ve
yanılmadıda. Çenesinin altında soğuk ve keskin metali hissetti .
‘’
Bu plan her zaman işe yaramıştır zaten’’ . Çevik bir haraketle kılıcı
çenesinin altından kurtararak hançerin olmadığı boş eline aldı.
‘’
Sende onlardansın de mi? Yeter artık size kaç defa isteyerek
yapmadığımı söyledim.Rahat bırakın beni! ‘’ bu Arien olmalıydı.
‘’Arien
, Bu sen misin? İnanamıyorum görmeyeli çok değişmişsin . Tıpkı babana
benziyorsun.Şimdi seni görse seninle gurur duyardı.’’
‘’Sen .. Sen
adımı nerden biliyorsun? Hem benim babam yok . Eğer olsaydı şimdi böyle
sefil bir yaşam sürmezdim.Yalvarırım bırak beni ‘’ Arien bunu söylerken
titriyordu. Sesinde inanmak istermiş gibi bir hal vardı ama çok
belliydi , korkuyordu...
Persius Arien’in kolundan yavaşça
tutarak dışarı çıkardı.Hava iyice kararmıştı.‘’ Bana güvenmediği
biliyorum bu yüzden şimdilik bu kemeri sana takıcağım.Bu kemer normal
bir kemer değil . Sahibine itaat eder ve suçlu yarı elfler için
yapılmıştır.Sen suçlu değilsin ama takmak zorundayım.Kaçmaya çalışma
çünkü her deneyişinde kemer kendini daha çok sıkacak’’ dedi ve gülerek
Elflerin başkenti
Dolion’a doğru yola koyuldular...
(
Bastırmayı Düşündüğüm Fantastik Roman Türündeki Kitabımın 1 Bölümü başlıklı yazı
hakan--kocam tarafından
27.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.