Azgın Nehirler Boyu
Ne hükmü vardı söyle, renginin ve adının,
Tutundum
saçlarından, süheyla bir kadının...
Çekti kıyılarına, yavaşça
munis huyu,
Kaç dalga göğüsledim azgın nehirler boyu !
Yollar
çok dolaşıktı, şaşardım, bir beşerdim;
Şakuli bir inişte yüzükoyun
düşerdim !
Yürüdüm düşe kalka, elim, ayağım yara !
Açıyordum
göğsümü zamansız rüzgarlara...
Zamanıdır, yüzüne haykır yüreğim,
söyle ;
Ne yapardım olmasan dört yol ağzında böyle ?
Çalarken
kapıları bir derviş edasıyla ;
Uyanırdım her sabah bir güzelin
yasıyla !
Ne gün kaybettim bilmem, kendimi arıyordum;
Bütün
olmazlıkları kapında kırıyordum !...
Yollarına düşerken bir bahar
meltemiyle,
Konuşmayı öğrendim çiçeklerin diliyle...
Dilimden
anlamazmış, ansızın çekip giden;
O an farkına vardım, ümmiymişim
meğer ben !
Gözlerinin içinde, yakalarken o anı,
Öğrendim ve
anladım; gelmişti gül zamanı...
Güneş gözümde konuk, kalbimde
saklıydı ay,
Yürüdüm yalınayak, artık gerisi kolay...
Ben
yürüdüm ardından, sen sürürken saçını,
Bulmuştum bu yollarda,
gönlümün ilacını...
(
Azgın Nehirler Boyu başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
4.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.