İlk çarpışmada bütün silahları bırakıp kaçmak, belki de en
doğrusu buydu. İllaki zoru seçmek akıl işi değil mi acaba ?Sevmek,
ölesiye istemek de yeterli değilmiş demek ki. Neden her
kes aynı şeylerle avunurur durur ki. Hiç mi kendi dünyalarını
keşfedemiyorlar? Üstelik de başkalarına engel oluyorlar. Her
kesin bir düzende, bir yolda, bir istifte olmasını istiyorlar.
Neden? Oysaki dünyadaki her kişi -bilirse eğer- gerçekten
apayrı bir gizler ülkesidir. Çocukken yaptıklarını-
zı düşünün. Ne düşünceler içindeydiniz. Sonra ne oluyorsa yaş
olgunlaşınca düşünceler, düşler ölüyor. Ve onları yine dirilir
diye lime lime edilen derin toprağa gömüyoruz. Bu da yetmezmiş
gibi başkalarını da aynı şeye zorluyoruz. Ona da iyilik ettiğimizi düşünü-
yoruz.
     İşte, düşlerimiz ölünce biz de öldük. Salt yemek yiyoruz,
yatıyoruz, kalkıyoruz. Konuşmuyoruz, bağırışıyoruz, anlaşılmaz
bir şeyler söylüyoruz. Ama konuşmuyoruz, anlaşamıyoruz.

     Bütün bu şeylere rağmen kendi adıma bazı düşleri yaşatmayı
arzuladım. Bu yüzden kendimle gurur duyuyorum. Diğer insanlar
bunu da yapmadı. Bir çok pişmanlıklarım, sıkıntılarım var. Ama,
yine de yaşamaya çalışıyorum. Ancak, biliyorum, bu da büyük bir
hüsranla bitecek. Yolun sonuna geldiğimde anlayacağım bunu.

( Düşleri Gömmek başlıklı yazı matruk tarafından 7/5/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.