'' ben sana sevmenin ne demek olduğunu öğrettim
sende bana senin sevmenin ne kadar yanlış olduğunu ''
İclal Aydın
ölüyorum şair ben,
soğuk benzi yüzümün kıblesinde yokluk
son hıçkırık
ve kısmetmiş acı çekmek
aklımın ilkel özgürlüğünde..
oysa,
daha çok genç'ti gözyaşlarım
yaşımın düşlere ermediği zamanlarda
mutluydum
yara'm az,
artık
çığlık çığlığa vesvese bu sabrıma gömülen
burcum yalnızlık
dudağımda ıslak mührü hicretin
lal künyem..
/ duyuyormusun /uz ?
yağıyor yağmur
öylesine akıp gidiyor üryan yanımdan /,
dur şair !!
aykırı aklıma bu yazı
hüsrana vebal,
az ötemde yankılanırsa sesi
yani satırlarında uçuşursa saçları
avuçlarım karşılayacak gör bak naaşını iklimlerin
zahirim rüzgara göç olacak uçurumda
hatırla diye bıraktığı sabahlarda
kollarımda uyanışıyla çıldıracağım
öfkem çokça azacak..
_ ben çağırmamış olacağım _
günlerim aciz şair
yitik,
koyup gidişi bile güzel geliyor adamın gözüne
varlığı her bir an'a sır
yokluğu bedenden öte ihanet cana
tarih kadar eski alacakaranlıklarda
damarlarımda zen..
biliyorum..
hiç bir cihet ona ulaşmayacak
ve her aşina uzaklık hasret kalacak ıssızlığıma
karanlığın ayazı düşerken caddelere
hiç,
hiç bir ateş böceği sayıklamayacak adını...
'' /senden vazgeçersem ölürüm/ demiştim,
artık ölebilirmiyim '' şair
bal kabaklı masalların perisiydi kendileri
duyularıma işleyen alaylı sureti
caddelerimi de
beni de,
bir de ateş böceklerini terkedip gitti
o umursamaz kibri sustukça ben
çırpınacak boş kadehlerin içinde,
ne yaparsın,
tenimden siniyor hücrelerime acı
beynim uyuşuyor
gözkafeslerim'de solan ay
şehir geceden koyu
benim parmak uçlarımdan nüfuz eden zenb
kahrı zerk ediyorum
yanık kokusuyla tütünün gark olduğum sabahlara..
Aşk;
Kendinde olanı sevmekle eşdeğer..
Yağmur delice yağmış
ilkbahar bitmiş
yaz gelmiş/mi/...??
_ ben çağırmamış olacağım _
Zmnszz
...