Sıyrıldım, manaları gölgeleyen maddeden,
Oturttum, dizlerimin arasına başımı..
Koptu pamuk ipliği, ayrıldı ruh ve beden,
Gördüm, bedensiz kollar taşırken naaşımı..

Yanarken tüm ışıklar, bende her şey karanlık,
Heyhat bir ihtişamla çattı sabahsız gece...
Nefes alıp yutkunmak, mümkün değil bir anlık,
Dizlerimin üstünde titriyorken öylece...

Bir ses duydum içimde, bir bıçak gibi kesti,
Hayat ile aramda koptu bütün lehimler...
Beynimi tırmalayan, o ne garip bir sesti,
Gıcırdayan bir kapı...ve dirildi vehimler.

Şaha kalktı bir anda, kalbimin vesvesesi,
Çıktım darağacına geçti boynuma düğüm,
Sardı, kelepçeledi, kasavetin kafesi,
Tüm renklerin içinde, yalnız siyah gördüğüm..

Çizdi o an üstümü, kan mürekkepli kalem,
Açtı kapılarını, sonuna kadar memat..
Vezir kayıp, at topal, yıkıldı filim, kale'm,
Tek karede hapsoldum, son bir hamle,şah ve mat..

ahmet turgut atlık

23.12.2009



( Şah Mat başlıklı yazı Ahmet TURGUT tarafından 12.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu