Elveda hayallerim, arzu ve heveslerim,
Gidiyorum az kaldı, sayılı nefeslerim.
Gidin başka kapılar, başka sofralar bulun,
Ey ümitler, ben açken sizi nasıl beslerim ?

Sağım solum hıçkırık, nedametler yığını,
Bilmez yorgun gözlerim neyi aradığını.
Aynalarla bir olmuş, halden bilmeyen zaman,
Pervasızca gezdirmiş gergefimde tığını.

Gel de durup düşünme, gel de düşme hayrete,
Nasıl da bürünüyor yüzüm binbir surete.
Vuslatımdır diyerek attığım her adımda,
Bütün yollar kıvrılıp, çıktığında hasrete.

Ben yolcuyum bu yolda, sırtımda gamlı yüküm !
Hecelenir dilimde iki satırlık öyküm.
Soldu yapraklar gibi, doldu bahşolan vakit,
Sunuldu gözlerime hakkımdaki son hüküm.

Neye yarar çırpınmak, madem bu son fasılsa,
Dünya koca bir yalan... eğer sonum, asılsa.
Kapattım sayfasını çile dolu defterin,
Biliyorum sonunda, güleceğim nasılsa.

Boşa düşmüş bedenim hayatın gayretine,
Sonsuzluğun yanında, vasfı ne, kıymeti ne ?
Bak kalkıyor perdeler, açılıyor bak kapı.
Hazır mısın ey ruhum, kendi kıyametine...!


ahmet turgut atlık

16.07.2010
( Kıyametim başlıklı yazı Ahmet TURGUT tarafından 16.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu